Cezalandırılmak (to do) conjugation

Turkish
14 examples

Conjugation of cezalandırılmak

Ben
Sen
O
Present tense
cezalandırılırım
I do
cezalandırılırsın
you do
cezalandırılır
he/she/it does
Past tense
cezalandırıldım
I did
-
-
Future tense
cezalandırılacağım
I will do
-
-
Present continuous tense
cezalandırılıyorum
I am doing
-
-

Examples of cezalandırılmak

Example in TurkishTranslation in English
Belki de her zaman Jake'i kızdırmak istedin çünkü çünkü onun şefkatine güvenmiyordun çünkü içinde cezalandırılmak istenen bir şeyler var.Maybe you've always wanted to make Jake angry because... because you don't trust his tenderness. And because there's something deep inside you that wants to be punished.
Bizi ya da özgürlük direnişimizi desteklemeyen bir suçlu yüzünden neden bütün Çeçenler cezalandırılmak zorunda?Why must all Chechens be punished for the atrocities of a few villains who don 't even represent us or our case for freedom?
Bu konuda sana hak veriyorum ama bu yüzden cezalandırılmak hiçbir şeyi geri getirmeyecek.I'm giving you that... but being punished by it won't undo it.
Bu şekilde cezalandırılmak için yanlış bir şey yapmadım.I didn't do anything to deserve this.
Koç, kurulun ne dediği ya da sezonun geri kalanı için cezalandırılmak umurumda değil.Coach, I don't care what the board says or if we forfeit the rest of the season.
Yoksa cezalandırılırım.I don't think we're watching them on this TV.
Düşmanlarımız tetikte... doğru durmazsan, cezalandırılırsın !Where did Kiddo go?
Ya kardeşine katılırsın, ya da kraliyet tarafından cezalandırılırsın.Either journey with your brother and the Knights Elite, or you can face banishment from the kingdom.
Yanlış bir şey yaparsan cezalandırılırsın sanıyordum.I thought if you do something wrong, you're supposed to get punished.
Bir hanımefendi yanlış bir şey yaparsa onun yerine hizmetçisi cezalandırılır.If a lady does wrong, her maid is punished on her behalf. A lady?
Bu gayet açık, suçlular daima cezalandırılır.It's quite clear, crime doesn't pay.
Gördün mü? Yanlış bir şey yaptım ve bu yüzden de cezalandırıldım.See, i did a wrong thing so the tree punished me.
Yapmadığım bir şey yüzünden cezalandırıldım!I am punished for a prank I didn't do!
İşlemediğim bir suç yüzünden cezalandırıldım.I am convicted of a crime I did not commit.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'do':

None found.
Learning languages?