Bir avuç toprak olmak (to die) conjugation

Turkish

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
bir avuç toprak olurum
I die
bir avuç toprak olursun
you die
bir avuç toprak olur
he/she/it dies
bir avuç toprak oluruz
we die
bir avuç toprak olursunuz
you all die
bir avuç toprak olurlar
they die
Future tense
bir avuç toprak olacağım
I will die
bir avuç toprak olacaksın
you will die
bir avuç toprak olacak
he/she/it will die
bir avuç toprak olacağız
we will die
bir avuç toprak olacaksınız
you all will die
bir avuç toprak olacaklar
they will die
Present continuous tense
bir avuç toprak oluyorum
I am dying
bir avuç toprak oluyorsun
you are dying
bir avuç toprak oluyor
he/she/it is dying
bir avuç toprak oluyoruz
we are dying
bir avuç toprak oluyorsunuz
you all are dying
bir avuç toprak oluyorlar
they are dying
Past tense
bir avuç toprak oldum
I died
bir avuç toprak oldun
you died
bir avuç toprak oldu
he/she/it died
bir avuç toprak olduk
we died
bir avuç toprak oldunuz
you all died
bir avuç toprak oldular
they died
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
bir avuç toprak oluyordum
I was dying
bir avuç toprak oluyordun
you were dying
bir avuç toprak oluyordu
he/she/it was dying
bir avuç toprak oluyorduk
we were dying
bir avuç toprak oluyordunuz
you all were dying
bir avuç toprak oluyorlardı
they were dying
Present negative tense
bir avuç toprak olmam
I do not die
bir avuç toprak olmazsın
you do not die
bir avuç toprak olmaz
he/she/it do not die
bir avuç toprak olmayız
we do not die
bir avuç toprak olmazsınız
you all do not die
bir avuç toprak olmazlar
they do not die
Present continuous negative tense
bir avuç toprak olmuyorum
I am not dying
bir avuç toprak olmuyorsun
you are not dying
bir avuç toprak olmuyor
he/she/it is not dying
bir avuç toprak olmuyoruz
we are not dying
bir avuç toprak olmuyorsunuz
you all are not dying
bir avuç toprak olmuyorlar
they are not dying
Past negative tense
bir avuç toprak olmadım
I did not die
bir avuç toprak olmadın
you did not die
bir avuç toprak olmadı
he/she/it did not die
bir avuç toprak olmadık
we did not die
bir avuç toprak olmadınız
you all did not die
bir avuç toprak olmadılar
they did not die
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
bir avuç toprak olmuyordum
I was not dying
bir avuç toprak olmuyordun
you were not dying
bir avuç toprak olmuyordu
he/she/it was not dying
bir avuç toprak olmuyorduk
we were not dying
bir avuç toprak olmuyordunuz
you all were not dying
bir avuç toprak olmuyordular
they were not dying
Future negative tense
bir avuç toprak olmayacağım
I will not die
bir avuç toprak olmayacaksın
you will not die
bir avuç toprak olmayacak
he/she/it will not die
bir avuç toprak olmayacağız
we will not die
bir avuç toprak olmayacaksınız
you all will not die
bir avuç toprak olmayacaklar
they will not die
Present interrogative tense
bir avuç toprak olur muyum?
do I die?
bir avuç toprak olur musun?
do you die?
bir avuç toprak olur mu?
does he/she die?
bir avuç toprak olur muyuz?
do we die?
bir avuç toprak olur musunuz?
do you all die?
bir avuç toprak olurlar mı?
do they die?
Present continuous interrogative tense
bir avuç toprak oluyor muyum?
am I dying?
bir avuç toprak oluyor musun?
are you dying?
bir avuç toprak oluyor mu?
is he/she dying?
bir avuç toprak oluyor muyuz?
are we dying?
bir avuç toprak oluyor musunuz?
are you all dying?
bir avuç toprak oluyorlar mı?
are they dying?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
bir avuç toprak oldum mu?
did I die?
bir avuç toprak oldun mu?
did you die?
bir avuç toprak oldu mu?
did he/she die?
bir avuç toprak olduk mu?
did we die?
bir avuç toprak oldunuz mu?
did you all die?
bir avuç toprak oldular mu?
did they die?
Past continuous interrogative tense
bir avuç toprak oluyor muydum?
was I dying?
bir avuç toprak oluyor muydun?
were you dying?
bir avuç toprak oluyor muydu?
was he/she dying?
bir avuç toprak oluyor muyduk?
were we dying?
bir avuç toprak oluyor muydunuz?
were you all dying?
bir avuç toprak oluyorlar mıydı?
were they dying?
Future interrogative tense
bir avuç toprak olacak mıyım?
will I die?
bir avuç toprak olacak mısın?
will you die?
bir avuç toprak olacak mı?
will he/she die?
bir avuç toprak olacak mıyız?
will we die?
bir avuç toprak olacak mısınız?
will you all die?
bir avuç toprak olacaklar mı?
will they die?
Present negative interrogative tense
bir avuç toprak olmaz mıyım?
do I not die?
bir avuç toprak olmaz mısın?
do you not die?
bir avuç toprak olmaz mı?
does he/she not die?
bir avuç toprak olmaz mıyız?
do we not die?
bir avuç toprak olmaz mısınız?
do you all not die?
bir avuç toprak olmazlar mı?
do they not die?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
bir avuç toprak olmuyor muyum?
am I not dying?
bir avuç toprak olmuyor musun?
are you not dying?
bir avuç toprak olmuyor mu?
is he/she not dying?
bir avuç toprak olmuyor muyuz?
are we not dying?
bir avuç toprak olmuyor musunuz?
are you all not dying?
bir avuç toprak olmuyorlar mı?
are they not dying?
Past negative interrogative tense
bir avuç toprak olmadım mı?
did I not die?
bir avuç toprak olmadın mı?
did you not die?
bir avuç toprak olmadı mı?
did he/she not die?
bir avuç toprak olmadık mı?
did we not die?
bir avuç toprak olmadınız mı?
did you all not die?
bir avuç toprak olmadılar mı?
did they not die?
Past continuous negative interrogative tense
bir avuç toprak olmuyor muydum?
was I not dying?
bir avuç toprak olmuyor muydun?
were you not dying?
bir avuç toprak olmuyor muydu?
was he/she not dying?
bir avuç toprak olmuyor muyduk?
were we not dying?
bir avuç toprak olmuyor muydunuz?
were you all not dying?
bir avuç toprak olmuyorlar mıydı?
were they not dying?
Future negative interrogative tense
bir avuç toprak olmayacak mıyım?
will I not die?
bir avuç toprak olmayacak mısın?
will you not die?
bir avuç toprak olmayacak mı?
will he/she not die?
bir avuç toprak olmayacak mıyız?
will we not die?
bir avuç toprak olmayacak mısınız?
will you all not die?
bir avuç toprak olmayacaklar mı?
will they not die?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

ağmak
network
akmak
flow
almak
take
atmak
throw
aymak
do
çomak
cudgel
ıhmak
do
olmak
become
onmak
do
sımak
do
ulmak
do
unmak
flour
urmak
do
utmak
do

Similar but longer

dolmak
do
olmamak
do
olunmak
do
oluşmak
occur
onulmak
do
ovulmak
rub
oyulmak
do
solmak
get pale
tolmak
do

Random

bıkkınlık gelmek
do
biçimlendirmek
format
bilmemek
know
binişmek
ride
binmek
mount
bir atımlık barutu kalmak
stay on a shot slate
bir bardak suda fırtına koparmak
pluck a teacup storm
bir fende kazık kakmak
encrypt stake in a science
bir sıkımlık canıolmak
do
birbirinin gözünü çıkarmak
remove each others eyes

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'die':

None found.
Learning languages?