"Changez, beni bir burka atmak | "Changez, throw a burka on me |
"Kızım, tartışırken bir adamın üstüne sıcak yemek atmak doğru değil." | "Girl, it ain't right "to throw hot grits on a man when you have a disagreement. " |
"Parayı sokağa atmak" tabirini bilir misin? | Are you familiar with the term "throwing good money after bad"? |
"Tahtayı atmak" metaforunu hiç anlayamadım. | I just don't understand "the throwing away the wood" metaphor. |
"İyi bir sağ yumruk atmak için, bütün ağırlığını yumruğuna ver" | "To throw a straight right punch, put all your weight into your right fist." |
- Ben atarım. | - I'll throw fingers. |
- Beni terk edersen, onu atarım. | - If you leave me, I'll throw her. |
- Bunu suratına atarım! | - I'll throw it in your face! |
- Evet, ama genellikle onları atarım. | - Yeah, I usually throw them out. |
- Hatta düdüğü bile atarım. | I'll even throw away the whistle. |
"Ve sonra gerisini atarsın" | "Then you throw the rest away" |
- Beni dışarı mı atarsın? | - Are you going to throw me out? |
- Ne cüretle bunu bana atarsın? | - How dare you throw this at me? |
- Sonra kaskını yere atarsın. | - And throw your helmet down. |
- Topu dışarı atarsın! | - You'll throw outside! |
"Bir ateş çemberi içinde danseder... meydanı okumayı fırlatıp atar bir silkinişle." | "She dances in a ring of fire. "And throws off the challenge with a shrug." |
"Dirsek atar ancak sonucunu da alır." | "She throws elbows, but gets results." |
- Bu adam çok sert atar babalık. | This guy throws pretty hard, Pops. Is that right? |
- Genelde seyirciye konfeti atar ve kendi suratında pasta ezer. | - He usually throws a bucket of confetti on the audience... and then runs around smashing pies in his own face. |
- Karımın tepesi atar sonra. | - Before the wife throws a fit. |
"Dışarı çıkıp oraya attım, üstünü de kokmuş soğanlarla kapladım bu da Pandacık'ın sonu oldu." Pandacık'ımı çöpe mi attın? | "I went out and dumped it in there "and it got all covered in smelly old onions, "and that's the end of Pandy." You threw my Pandy in the bin? |
"Sevgili Alan, bugün bir gardiyanın üzerine idrar attım. | "Dear Alan, I threw urine on prison guard today." |
'Craig mutlu olmadı, beni dışarı attı, 'ama bebeğe hızlı bir göz attım.' | 'Craig wasn't happy, he threw me out, 'but I got a quick look at the baby.' |
* Her şeyini çantaya attım * | ♪ I threw your stuff into a bag ♪ |
- ...size yem attım. | - nice panels, threw you the bait... |
- Frida, seni zombilere atacağım! | - Frida, I will throw you to the zombies! |
- Haklısın. Dışarı atacağım. | You have right, I will throw it out. |
Bebeği çöpe atacağım diye koca göbeğinle ağlıyordun, erkek arkadaşın seni şutlayacaktı bebeği ve kendini öldüreceğini söyledin. | You were weeping with your big belly that you will throw the baby to the garbage, cause your boyfriend will kick you out. You said you would kill the baby and yourself. |
Ben seni yakalayıp, yere atacağım ve sen onun gözüne kum atacaksın. | I will throw you at his knees.. ..and you throw dust in his eyes. |
Bir borcu ödermişcesine, tüm kötü davranışlarımı fırlatıp atacağım. | All my bad behavior I will throw away to pay a debt. |
- Şunu hurdalığa atıyorum. | - I am throwing it away. |
Bu iğrenç kıyafetleri atıyorum! | I am throwing out these horrifying clothes! |
Fırını hemen evden atıyorum. | I am throwing out my stove. |
Kendimi senin kollarına atıyorum, meseleyi kapatıyorum... | And here I am throwing myself in your arms, clouding the issue. |
Sanırım farketmedin. Kendimi senin kollarına atıyorum. | In case you've missed it, I am throwing myself at you. |