Bay Russell, her ne kadar da olsa karımın anısını, güzelliğini yaşatmak istesemde asla aynı anıyı yaşatmak isteyen birisine, ...zarar vermem mümkün değil. | Mr. Russell, much as I may cherish the memory of my wife, her beauty, and wanted to possess it, I would never hurt someone else for trying to possess it, too. |
Kendi içimizde ve başka uluslarla aramızda, daimi ve adil bir barış ortamı sağlamak ve bunu yaşatmak için | to do all which may achieve and cherish a just and a lasting peace among ourselves |
Seninle ilgili hatıraları yaşatmak için kendime bu e-postayı yazıyorum. | To cherish memories of you I'm writing myself this e-mail. |
Şimdi tek yapabileceğimiz şey anısını ve çocuğunu yaşatmak. | ..is cherish her memory, and her child. |
"Onu hiç olmadığı gibi yaşatacağım." | "I will cherish her as never before." |
Tekrar bir araya geldiğimizde, onu hiç olmadığı gibi yaşatacağım. | When we are reunited, I will cherish her as never before. |