Bu yüzden yere bakmak isterler. | So they want to look down, |
Ona bak! Ona bak! Başka yere bakmak yok. | hey look at her ,look at her , dont look away you look away again , and she stays under |
Senle tanıştığımdan beri yere bakmak zorundayım. | Since l met you, l have to look down. |
Özgürlüğüm için başka bir yere bakmak zorundayım. | I'm gonna have to look elsewhere for my freedom. |
Anahtarını kaybedince, ilk olarak onu koyabileceğin yere bakarsın. | You lose your keys,first thing you do is look everywhere you might logically have placed them. |
Biri atacağı yere bakar diğeri atmayacağı yere bakar. | One looks where he kicks, the other looks where he doesn't kick. |
- Her yere baktım, bulamadım. | - I've looked everywhere, I did not find. |
Bak, bakmamı söylediğin her yere baktım onu bulamadım. | I looked every place you told me to look and I didn't see him. |
Ee, her yere baktım, ama... | Well, I did look everywhere, but... |
Her yere baktım ama bulamadım. | What did you do with my jewelry box, huh? |
Her yere baktım bir şey bulamadım. | I didn't find anything aft, either. |