Ama çadır kazığına bağlı köpek tasması klipsiyle boşlukta sallanmak inanın bambaşka bir deneyim. | It's another story altogether when you're hanging in midair from a tent stake and a dog leash clip. |
Artık karada ve denizde olsun sallanmak istemiyorum. | Now I don't want to rock any more' not on land and not at sea. |
Biraz sallanmak hoşuna gitmez mi? | You don't like move your body a little bit? |
Buraya yüzmek için mi yoksa sallanmak için mi gelmek istedin? | You wanted to go down swimming or swinging? |
Ne der bilmiyorum ama şu an tek yaptığı şey öne geri sallanmak ve mırıldanmak. | Look, I don't know what he's gonna say, But all he's doing right now Is rocking back and forth and mumbling. |
Bir milyon dolar için gerekirse ağaçta hindistan cevizi gibi sallanırım. | For a million dollars, I will shake like a coconut on a tree if I got to. |
Yarasa gibi ters durup sallanırım. | I hang upside down like a bat. |
Sağa sallanırsın, sola sallanırsın ama asla devrilmezsin. | She weebles and she wobbles, but she don't fall down. |
Bu ülke sallanır ama yıkılmaz. | The land shakes but doesn't fall. |
Tutmazsa kamera yukarı aşağı sallanır. | If it doesn't, this shot is going to get very tumbly. |
Gerçi biraz sallandım, ama devrilmedim. | Sure, l wobbled a bit, but l did not go down. |