- Böyle birisini kovalamak zor. | It's tough to chase someone like that. |
- Kedi kovalamak ister misin? | - Want to chase some cats? |
- Onları kovalamak zorunda kalsak da röportaj yapacağız. | - We'll interview these guys if we have to chase after them ourselves. |
Acaba neden yalnızca kaçanları... kovalamak zorunda hissediyoruz kendimizi? | Why do you suppose we only feel compelled to chase the ones who run away? |
Adam çılgınca fikirlerini kovalamak için ailesini terk etti, kariyerini lekeledi ve dünyayı yarıladı. | The man left his family, discredited his career to chase wild theories halfway around the world. |
"Adamlarını Fransa dışına kadar kovalarım. | I'll chase your men out of France. |
* Evet, üzüntüden sıyrılmak için gazeteci erkekleri kovalarım ben * | ♪ ahh ♪ yes, to chase the blues, boys ♪ ♪ I chase the newsboys |
- Belki de ambulans kovalarım. | - I may just chase ambulances. |
- Ben kovalarım. | - I'll chase them. |
-Bak bunlarla hop hop yapıp, onu kovalarım. | You know, I might as well get an Aooga horn and chase him round the ring. |
Evet, ve belki sonra sen beni masanın etrafında kovalarsın ve topuğum kırılır, ve sen beni yakalarsın. | Yeah, and then maybe you'll chase me around your desk... ...andmy heelwillbreak, and you'll catch me. |
Flora hayatım, sen mi beni kovalarsın ben mi seni? | Flora, sweetheart, will you chase me or shall I chase you? |
O hissi kovalarsın. | You chase that feeling. |
Seni tünele bırakırız, biraz yarasa kovalarsın. | We'll take you to the tunnel, chase some bats. |
Ya büyükbabaya gelip, kendin öğrenirsin ya da gidip, Jimmy'yi kovalarsın. | You can either come to Grandpa's and find out for yourself or you can go and chase Jimmy. |
-Kedi fareleri kovalar. | Cat chases mouse. |
Bazı kel herifler kovalar seni. | Some bold guy chases you off. |
Bildiğin gibi adam kadını kovalar ta ki kadın adamı yakalayana kadar. | As you know, the man chases the woman until she catches him. |
Dışarıda, erkek geyik dişiyi kovalar | Outside, the buck chases the doe, |
"Pompey'i Yunanistan'ın bir ucundan diğerine kovaladım." | "I chased Pompey from one end of Greece to the other |
- Odaya kadar seni kovaladım ya. | - I chased you through the cubicles. |
- Onu kovaladım. | I chased him. |
- Çok garip. Çünkü seni 2 blok kovaladım. | - Funny. 'Cause I chased you for two blocks. |
5 yıl boyunca seni kovaladım. | Five years, I chased you. |
Deminden beri kovalıyorum. | I was chasing that, so it's mine. |