Turkish
| Example in Turkish | Translation in English |
|---|---|
| Babamdan nefret ederim ve onunla karıştırılmak istemem. | I ain't my father, and I don't care to be confused with him. |
| Bir geyikle karıştırılmak istemezsiniz, değil mi? | You don't want to be mistaken for a deer, do you? |
| Bu işe karıştırılmak istemiyorum! | l've got nothing to do with it! |
| Kardeşimle karıştırılmak istemiyorum. | I don't want to be confused with my sister. |
| Malzemeler karıştırılır karıştırılmaz kendi tadı ortaya çıkar fakat her zaman umduğum gibi çıkmaz. | It creates its own taste once the ingredients are mixed but it doesn't always come out as I hoped |