- Onun isteğine karşı gelmek bana düşmezdi. - Düşmez miydi? | It wasn't my place to go against his wishes. |
Ama neden dine karşı gelmek istiyorsun ki? | But why do you too want to go against religion? |
Annesini görmek istiyor ama ona karşı gelmek de istemiyor. | She wants to see her mum, but doesn't want to go against her. |
Ayrıca Çin ve Rusya dolaylı olarak ABD ve Japonya'ya karşı gelmek istemediklerini söylüyorlar. | Japan could have never threatened us and China and Russia are indirectly expressing their reluctance to go against Japan and the U.S. |
Babana karşı gelmek mi istiyorsun? | Want to go against your father? |
Ne cüretle Krala karşı gelirsin ? | How dare you go against the king's decree? |
Ne cüretle bana karşı gelirsin? | You dare to go against me? |
Ne cüretle bize karşı gelirsin ! | How dare you go against Flying Dragon villa |
Doktor olarak sahip olduğun tüm sezgilere karşı gelir. | It goes against every instinct you have as a doctor. |
Doğdudan beri gelen bütün ahlaki yapına işlemiş şeylere karşı gelir birini öldürmek. | Killing someone goes against every moral fiber ingrained in you since birth. Right. |
Eğer Jasper, Edward'a karşı gelir, ve kaybederse. oğlunla birlikte bir kez daha sürgün edilir. | If Jasper goes against Edward and loses, he will have to go into exile once more, with your son. |
Karşısında durduğum herşeye karşı geldim. | I went against everything that I stand for. |
Senin isteklerine karşı geldim ve fotokopi makinasıyla oynadım, şimdi duygusallaştı ve beni öldürmek istiyor. 00:19:35,000 -- 00:19:36,200 Bir de kartuş azaldı. | I went against your wishes and I tinkered with the copier, and now it's sentient and wants me dead. |
İçgüdülerime karşı geldim. | I went against my gut. |