Get a Turkish Tutor
to know
" Eve gidemeyeceğini bilmek nasıl hissettiriyor? "
¶ how does it feel to know you can't go home?
" Evlat, payını bilmek istemiyor musun?"
"Kid, don't you want to know what your cut is?"
" Kafanız güzel mi ? Bunu bilmek istiyorum . "
'I would like to know if you are on crack?
" Kafanız güzel mi? Bunu bilmek istiyorum. "
'I would like to know if you are on crack?
"... izin verdiğini bilmek, umutlarımı ve gücümü arttırdı.
"to know that Jeff was as close as my heart would let him be.
! Her şeyi en iyi ben bilirim havalarında.
She ought to stick to things she knows more about,
" -Ama ben en iyisini bilirim.
- "But I am convinced I know more than they do.
"Acılı kanadı nasıl sevdiğinizi bilirim.
"I know how much you love hot wings.
"Ally McBeal" izliyorum somurtmak nedir bilirim.
Hey, I watch "Ally McBeal." I know what pouting looks like.
"Ben arkadaşlarımın değerini bilirim...
"I know my friends now...
! Bizim işleri nasıl yürüttüğümüzü bilirsin.
- You know how we do.
! Pelüş ayıları nasıl sevdiğimi bilirsin.
You know how much I love teddy bears.
" Karbonmonoksit zehirlenmesi semptomlarını farkedersek, bilirsin işte,
"So if we notice any symptoms of carbon monoxide poisoning, you know,
"5 Haberleri," bilirsin ya?
"Live at five," you know?
"60 Dakika"yı kaçırmaktan nefret ettiğimi bilirsin.
You know I hate to miss 60 Minutes.
! Kim bilir?
- Who knows?
" Kim bilir para nereden geliyor ? "
'Who knows where the earnings come from?
" Kim bilir para nereden geliyor? "
'Who knows where the earnings come from?
"A Bug's Life" filmini izleyen her çocuk bu işin nasıl döndüğünü bilir.
Any kid who's seen a bug's life knows how it works.
"Akıllı bir adam limitlerini bilir."
"A wise man knows his limitations."
- Ben hep senden fazlasını bildim, Mane.
- I always knew more then you, Mane.
- Hayır, sadece bütün soruları bildim.
- No, I just knew all the answers.
- Nereen bildim acaba?
- How come I knew that?
Ama S ile başladığını bildim.
I knew it started with an "S" though.
Ama en kötülerinde bile hep kim olduğumu bildim.
But even in my worst moments, I always knew who I was.
- Ama ben bileceğim.
- But I will know.
- Ben bileceğim, Wilf.
- I will know, Wilf.
- Bunu biraz düşüneceğim. - Ama seçilen yolu yalnız ben bileceğim.
I will give it some consideration, but I alone will know the chosen route.
Ama biliyorum, bileceğim...
But I know, will know...
Ama konuşulmayan gerçeğinizi bileceğim.
But I will know your unspoken truths.
En büyük günahı işledim. Ama ne yaptığımı biliyorum. Yapılacak en doğru şeyi yaptım.
It is the worst sin... but I am knowing too, it is the right thing to be doing.
Sana yardımcı olabilecek bir şey biliyorum.
I am knowing something what might help you.
Çığlık atan insanların seslerini ve ceset kokusunu biliyorum kanımdaki uyuşturucuların hissini biliyorum.
I am knowing the sound of people screaming and the smell of dead bodies... and I am knowing the feeling of the brown-brown and djamba in my blood.