"Anneciğim babacığım eve gelmek istiyorum. | "mom, dad, I want to come home. |
"Bayim, gelmek için yanlis bir yer seçtiniz!" | Ooh, you picked the wrong place to come to, mister. |
"Ben gelmek istiyorum,bunun için çalışıyorum." | "l wish is that you come running into my arms." |
"Benim hayatıma gelmek zorundaydın." | "You had to come in my life." |
"Benimle Yeni Zelanda'ya gelmek ya da yeniden Liverpool'a dönmek ister misin?" | "Do you want to come to New Zealand with me "or do you want to go back to Liverpool with her? |
"...koşarak gelirim." | # Then I'll come running. # |
"Ah, ince ben gelirim." [Gülüyor] | "Ah, fine I'll come." [laughing] |
"Aynalar" başlayınca gelirim. | - I'll join you when the mirror comes on. |
"Bana ihtiyacın olursa haber ver. Her şeyi bırakıp gelirim." | "If you need me, let me know, and I'll come at once. " |
"Belki birkaç günlüğüne gelirim" diye düşünmüş. | He thought he might come over for a couple of days. |
"Acme" şirketine işe gelirsin. | You come to work at acme limited. |
"Hangi cesaretle benim sihirli dağıma gelirsin?" | "How dare you come to my magic mountain?" |
"Ira, umarım Pavel'den ayrılır, bana gelirsin" demiştim. | "Ira, I wish you to leave Pavel and come to live with me" |
"Ucube İllüzyonistler" geleceğin sihir dünyasında yerin olmasını istiyorsan izlemeye gelirsin. | The Freak Illusionists so come see me if you want to be a part of the future of magic. |
"ya söz verdiğin gibi gelirsin, ya da sonuçlarına katlanırsın." | "hey, you better come through, like you promised, or there's gonna be serious consequences." |
"Ahizeden garip sesler gelir." | (weird sound comes from the receiver) |
"Ahizenin öbür tarafından sadece kısık bir ses gelir." | (Only raucous sound comes from) (the other end of the receiver) |
"Aile, müzikten önce gelir." | Family comes before music. |
"Aslında umudun olmadığı bir hayat, dayanılmaz hale gelir." | Eventually, the pressure of life without hope becomes unendurable. |
"Aşk kalpten gelir." | Love comes from the heart. |
! - Seninle konuşmak için geldim. | - I came here to talk to you. |
! Babamı öldüren tetikçiyi bulmaya geldim. | I came to find the gunman that killed Father. |
! Ben de sana bunu sormaya geldim! | That's what I came to ask you! |
! Daha yeni Tosha'nın ailesinin yanından geldim unuttun mu? | I just came from Tosha's people, remember? |
" Bu kasvetli adanın kıyısına geldim.Talihsiz bir şekilde.. | "came on shore on this dismal, unfortunate island, |
" Sana geleceğim " | ¶ I will come to you |
"Ben yakında geleceğim, ben yakında geleceğim." | "I will come soon, I will come soon." |
"Buradan gidiyorum" "şimdilik, ama, söz veriyorum geri geleceğim". | "I'm going away for a little while... but I promise you that I will come back...". |
"Sana da uygunsa, bu akşam ziyarete geleceğim. | "If it suits you, I will come this evening. |
"Sana geleceğim"in neresini anlamadın? | What part of "I will come to you" did you not understand? |
"Bekleyin, hırsız olarak geliyorum." | "Behold, I am coming as a thief... "And they gathered them together |
"Seni yavaşca ve acı verici şekilde öldürmeye geliyorum" | "I am coming to kill you slowly and painfully. " |
"Yakında geliyorum. | "l am coming soon. |
# Neden mi, Ben geliyorum çünkü yanına # Evet! | Betternotpout,I'm tellingyou why I am coming to town |
# Sıkı dur, mücadele edip fethetmek için kudretimle geliyorum. # | Hold on tight I am coming with my might To fight and conquer |