Ben, sana oğlan, kız, hayvanlar alacağım, veya sen yeni Delhi'den neyi düşlersin. | I'll get you boy, girl, beast, or whatever else you fancy in New Delhi. |
Anne, oğlun ne yemeyi sever, ne yapmak ister ne düşler tek bir fikrin var mı? | Mother... Do you have a single idea what your son likes? What he wants to do, what he fancies? |
Birbiriyle eş derecede uyumlu cesaret ve yetenek sahibi iki insan hayatın boşluk ve dehşetiyle yüzleşmek ve onu oyun oynayarak ışıltılı düşler ve neşeli icatlarla devamlı bir sessiz sinema haline getirmek için bir araya getirilmiş. | Two people brought together, equally matched, having the courage... and the talents... to make of life a continuing charade of bright fancies, happy invention; to face out its emptiness... and its terrors by playing. |