"Alman haber bültenlerini dinlemek yasak, | "It is forbidden to listen to german news bulletins, |
"Belki de şimdi dinlemek istersiniz. " | "Now, perhaps, you would care to listen. " |
"Biz onların konuşmalarını dinlemek istiyoruz." | "We want to listen t'ailles their conversation. |
"Bu hikâyeyi daha kaç defa dinlemek zorundayım?" Gerektiği kadar. | How many times I got to listen to this story?" Well, as many it takes. |
"Buna gerek yok" denince dinlemek için. | Dude, what are friends for? For listening when they are told, that will be unnecessary. |
"Ey Kamar, Bağdat Halifesi olduğunda bana gel o zaman seni dinlerim" diyerek aşkını reddetmiş. | "Return to me, O Kamar, when you are Caliph of Bagdad and I will listen to you." |
"Karanlıkta dinlerim şimdi. | Darkling I listen |
"Onu yıllardır dinlerim. Muhteşemdir." | "I've been listening to him for years and I think he's fabulous." |
# 30 sterline hikayelerini dinlerim canım # | ♪ For 30 pounds, I'll listen to your stories dear ♪ |
# And I listen each night for your step on the stair (Ve her gece merdivenden gelen ayak seslerini dinlerim)# | ## And I listen each night for your step on the stair ## |
"Oturup kalp atışlarını dinlersin..." "...ve yaşam saatinin çalıştığını duyarsın." | You sit and listen to your heartbeat, and you hear your life ticking away. |
"Ve soğuk kış gecelerinde parçalanmış giysilere sımsıkı sarılıp rüzgarın inlemesini dinlersin. | "And on the freezing winter nights..." "you hug your wretched clothes tight, listening to the wind howling..." |
- Ben dinleyebiliyorsam, sen de dinlersin. | If I can listen to it, so can you. |
- Hayır, yani, ben umarım onun programını dinlersin ...şu Düt! | - No, I mean I hope to listen to his program ...That Honk-Honk guy. |
- Nasıl olur da bu saçmalığı dinlersin? | - How can you listen to this bull? |
"Beni dinler mi sanıyorsun?" | "You think he listens to me? You think he listens to me?" |
"Diğeriyse onu dikkatlice dinler." | "And the other guy listens intently." |
"Diğerlerini dinler o... | "She listens to others |
"John dinler ve iyi anlar. | "John listens and comprehends well. |
"Kendi dediğini dinler." | "It listens to only itself." |
"? Benim iPod dinledim son şarkı neydi" Gibi, Taylor Swift. | "What am the last song I listened to on my iPod?" Like, Taylor Swift. |
"Erkeğin kalesi pantolunun içindedir," ini dinledim ve karının benim karımın kumsaati figürünü mahvetmesini seyrettim. | I listened to your "Man's castle is in his pants," and I watched while your wife tried to shatter my wife's hourglass figure. |
"Hayır ama hayran sayfandan bazı şarkılarını dinledim." | "No, but I listened to some music on your fan page." |
"İlk albümlerini dinledim ve pek beğenmedim. | "Having listened to their first album, the answer is, little. |
"İşe gittiğinde, Ev Kadınlarının Seçimi'ni dinledim" | "When she'd gone to work, I listened to Housewives' Choice. " |
"...ben olduğumu düşünüyorum, çünkü sizi dinleyeceğim... | "for Junior-Class President, because I will listen to you, |
"Bana anlat dinleyeceğim. | "Tell me, and l will listen. |
- "Daha iyi dinleyeceğim." | "I will listen better." |
- "Daha sonra da... sizleri dağıttığım tüm ülkelerde aranızda olacak ve... sizleri dinleyeceğim". | - "Then I invocaréis, y. .. I will listen and gather you from all nations and of all places ... where I have driven. |
- Peki. Peki, dinleyeceğim. | Yes, I will listen. |
"Bir saattir kapıyı dinliyorum" dedi. | He said, "'Cause I was listening to the door for about an hour." |
- Hayvanları dinliyorum. | - I was listening to the cattle. |
Podcast dinliyorum. | I was listening to podcasts. |
Seni hep dinliyorum. | I was listening to you. |