Kalede barikat kurmak en kötü şey. | The worst thing to do is to barricade the castle. |
Kapıya barikat kurmak için yeteri kadar mobilya var. | There's enough furniture in here to barricade the door. |
Silah pozisyonları ayarlamak, barikat kurmak tahliye planı yaratmak. Anfilerden çok farklı. | Setting gun positions and barricades and coming up with an evacuation plan -- it's a long way from the lecture hall. |
Topu topu birkaç yüz adamla kalede barikat kurmak niyetinde misiniz? | Do you intend to barricade this castle with only a few hundred men ? |
Yapabileceğimiz tek şey kapıya barikat kurmak. | The only thing we can do is barricade the door. |
-Hayır, kapının arkasına barikat kurdum, asla içeri giremezsin. | I've barricaded the door. You'll never get in. |