Gel soytarı çıldırmak üzereyim! | O Fool I shall go mad! |
Sanırım, ben de çıldırmak istiyorum! | Mad! And I want to go mad. |
Ursula, ben de çıldırmak üzereyim. | All summer? I'll go mad, too. |
Çatlattığımı düşünüceksin, ama çıldırmak istemiyorsam aklımı meşgul etmeliyim ve düşünmemeliyim. | You'll think I'm cracked, but if I don't want to go mad l must keep my mind busy, and not think. |
Aksi takdirde çıldırırım. | Otherwise, I'll go mad. |
Düşünmemem lazım yoksa çıldırırım. | I mustn't think. I mustn't think, or I'll go mad. |
O evde yalnız başıma yaşamayı sürdürmek zorunda kalırsam çıldırırım. | I'd go mad if I had to live in that house on my own. |
Uyuyamıyorum. Eğer beni istemezsen, ölürüm ya da çıldırırım. | If you reject me, I'll die or go mad. |
Eğer birşeyler söyle dersen Kendimi öveceğim ... Eğer benle olursan kendimi iyi hissedeceğim... Yoksa çıldıracağım... | l'll curse myself if l fail to express my feelings to you... l'll praise myself if you say what l want to say... l'll be myself if you are with me... else l will go mad... |
Buna dayanamadım ve çıldırdım. | I couldn't bear that and went mad. |