'Şimdiye dek topluca sarılmak için hiçbir sebebim olmadı. | 'I've never been the reason for a group hug. |
- ...attığın son adım olur, sarılmak yok! | No hugs. In the car I go. |
- Ben sadece sana sarılmak istiyorum. | - l just wanna give you a hug, man! |
- Ben... Sana sarılmak istiyorum Metropolis, ve gerçek bir Metropolisli olmak istiyorum. | I wanna hug you, Metropolis, and become a true Metropolean myself. |
- Beşinci kural: Bisiklet sürerken sarılmak yok. | Rule number five, no hugging while riding. |
- Ben gelir sana sarılırım. | -I'll come hug you. |
- Uyuşturucu istesem birine sarılırım. | You know hugs are my drug of choice. |
-Biraz oturursan sana sarılırım. -Seninki çıkmıştı. | I would give you a hug if you would sit still for one second. |
Ama çok iyi sarılırım. | But I hug very well... |
Ardından birkaç yılana sarılırım. | Then I will hug some snakes. |
Başka bir gün yunuslara sarılırsın, tamam mı? | - Hey, hug a dolphin another day, all right? |
Belki bana sarılırsın? | You think maybe I can... have a little hug? |
Evet, sen özür dilersin, sen de sarılırsın. | Uh, you apologize, you hug. |
Eğer o bir kızsa sarılırsın biter. Bu kadar basit. | If he's a girl You hugged him That's gross |
Eğer partileri sevmeyi öğrenemezen, bitersin,duvarlara sarılırsın,garip olursun, ve bir parti adamı olamazsın ve sevişemezsin. | If you don't learn to love parties, you'll end up being some wall-hugging, weird, no party guy and you'll never get laid. |
- Kim sıkmadan sarılır ki? | Well, who hugs without squeezing? |
-Kim böyle sarılır ki? | - Who hugs like that? |
Beni Disneyland'e götürür, bana kitap okur sıcak çikolata yapar kesiklerime yara bandı yapıştırır, bana sarılır ve... | She takes me to Disneyland, and she reads to me, and she makes me hot chocolate, and she puts bandages on my cuts, and she hugs me and she... |
Her dünyada, insanlar nerede olurlarsa olsunlar, ...kış mevsiminin en kara olduğu yerde, tam orta noktada herkes durur, birbirine dönüp sarılır. | 'On every world, wherever people are, 'in the deepest part of the winter, at the exact mid-point... 'everybody stops and turns and hugs. |
Herkes sarılır... bu çok normal! | Everybody hugs... it's normal! |
"Deli gibi gövdesine sarıldım". | "Like one gone mad I hugged the ground; |
# Ben ona sarıldım, o da bana. # | ♪ I hugged her and she hugged back |
- Evet, sarıldım çünkü sana. | - Yeah, I hugged you. |
Az önce bir kardanadama sarıldım. | I just hugged a snowman. |
Başını omzuma yasladım ve ona sarıldım. | I made her lean her head on my shoulder and hugged her. |
Sen, sana sarılacağım. | You, I will hug. |
Aslında zihnimde sana sarılıyorum. Ayrıca tesisatçılara da 10, 12 ve 15 numaralı odalarda da suyun tazyikli akmadığını söylüyorum. | In fact, in my mind, I am hugging you, and also, I'm telling the plumbers that there's no water pressure in rooms 10, 12, and 15. |