| - Yeniden düzeni sağladığı için Laura Roslin'ı alkışlamak lazım. - Yapma ya. | Laura Roslin should be applauded... for restoring the system of checks and balances. |
| ...varlığıyla bizleri onurlandıran ünlü misafirimizi selamlamak ve alkışlamak istiyorum. | I'd like to salute and applaud an illustrious guest who is... honoring us with his presence. |
| Bay Witter, sizi Capeside'da gördüğüm ilk ...birey gibi davranan öğrenci olmanızdan ötürü alkışlamak isterim. | - Mr. Witter. Mr. Witter, I'd like to applaud you... For being the first student I've met at Capeside who behaves like one. |
| Ben sadece başarılarını alkışlamak için varım. | l'm just here to applaud foryour success... |
| Beni alkışlamak için bir sebebiniz olmadığını bilmenizi istiyorum. | I want you all to know that you have no reason to applaud me. |
| Aslında onun Emelia gibi olmasını alkışlarım bile. | In fact, I applaud that she's being more like Emelia. |
| Bende, oturur, yemek yer ve tabii ki seni alkışlarım.. | I would sit there and I would eat, and of course I'll applaud. |
| Biri bu konuda bir şey yapmak istese o zaman cesaretlerini alkışlarım sadece. | Now, if somebody wanted to do something about that, well, then, I applaud their courage. |
| Cüretini alkışlarım. | Well, I applaud your presumption. |
| Ne yaparsan yap alkışlarım yeter ki benim saatlerimde olmasın. | I applaud whatever you want to do, as long as it's not on my time. |
| Bilmesen daha iyi sevgili yavrum, eylem bitince alkışlarsın. | Be innocent of the knowledge, dearest chuck, till thou applaud the deed. |
| Çabasını alkışlarsın ve tuşlara işememesi için dua edersin. | You just got to applaud the effort and hope he doesn't whiz all over the keys. |
| "Seyirciler güler, alkışlar. | "Audience laughs, applauds. |
| - Eyer yaptığın iyilikleri açıklamazsan, bunu insanlar alkışlar. | When you expose ne'er-do-wells, he applauds with his people. |
| Asker savaşa gider... Herkes alkışlar, bayrak sallar... Planlara bakarlar, stratejilere çalışırlar, "bilgilendirilmiş taktiklere" sahip olurlar. | Soldiers go to war and everyone waves flags and applauds... look at charts, study strategies, have "informed opinions." |
| Her sabah, gözlerimi açar açmaz beni alkışlar. | Every morning, as soon as he sees me open my eyes, he applauds me. |
| Tüm Floransa bu adaleti alkışlar. | All of Florence applauds this justice. |
| Ben de alkışladım. | I have applauded it. |
