- O resmi yazdırmak niyetinde misiniz? | Do you intend to print that picture? |
Ama fiziksel kanıt olmadan yazdırmak için gidemem. | But we can't go to print without physical evidence. |
Ama sadece, üstüne ne yazdırmak istediğini söylemeyi unuttu. | Only it seems he forgot to tell me what he wanted printed on it. |
Bana ne garip geliyor biliyor musun, neden yığınlarca özgeçmiş yazdırmak yerine neden hepimiz sokağın ortasında yürümeyi bırakıp da şunu sormuyoruz: | You know what's interesting to me, is that why... instead of printing a bunch of resumes, why we all don't just stop in the middle of the street and say... |
Ben bütün çalışan yazdırmak kimliği rozetleri. | I print all our employee I.D. badges. |
Eve geldiğimde bunu senin için, bilemiyorum yazdırırım. | Then I'll print it out for you, uh, I don't know, when I get home. |
Senin için yazdırırım. | I can print it out for you. |
Yeni kalemler satıyorum, üzerine de istediğinizi yazdırırım. | I sell novelty pens imprinted with the message of your choice. |
Ilçe yazdırır bizimki. | The county prints ours. |
Stratford polis çekti evde yazdırır. | Stratford police pulled prints at the house. |
Aslında bunu zaten yazdırdım böylece nasıl göründüğünü görebiliriz. | I actually had it printed up so we can see what it would look like. |
Ayrıca e-postanızı yazdırdım, barınızı yeniden doldurdum, Mel Harris'i hortumla suladım. | l also printed out your email and restocked your bar. |
Beğeneceğini düşündüğüm birkaç şey yazdırdım. | Yeah, well, I printed up a few that I thought you might like. |
Bunu bana verdiği bellekten yazdırdım. | I printed this from a thumb drive he gave me. |
Dün gece yazdırdım. Ben aslında... | And then I printed them out, and I am actually... |