Get a Turkish Tutor
to blame
# Çünkü etrafındakiler seni suçlamak istiyor
* 'Cause those around you, they just wanna blame you *
- Beni mi suçlamak istiyorsun, iyi.
- You want to blame this on me, fine.
- Bunu o mu söyledi? Aradığınız bu mu? Onu suçlamak için bir bahane mi?
Is that what you're looking for, a way to blame this on him?
- Evet, ama... Kimseyi suçlamak istemediğimi mi sanıyorsun?
Don't you think I wanna blame somebody else?
- Evet, çünkü senin hakkında olduğunda, kendini suçlamak istersin.
All right? - Yes, because when it's about you, You want to blame yourself...
- Bende bu yüzden kendimi suçlarım ve her gün bu suçluluk duygusuyla baş etmek zorunda kalırım.
And I'm the kind of person that would blame myself for that and probably end up scheduling even more work out of town to deal with the guilt.
- Benden kaçıp gitti diye onu nasıI suçlarım ki.
So how can I blame her for running out on me? So why are you here?
- Her şey için Vargas'ı suçlarım.
- I blame Vargas for everything.
Ahlak düşkünü değilim çavuş, insanları oldukları şey için suçlamam, olmadıkları şey için suçlarım.
I am not a moralist, Sergeant. I do not blame people for what they are. Only for seeming to be what they are not.
Aptalca anlaştığım bir şey için onu nasıl suçlarım?
How can i blame him for something i stupidly agree?
- Alkollü araç kullanılmasında birayı mı suçlarsın?
- You blame the beer for the DUI?
- Doğru. Mutsuzsundur, öteki kişiyi suçlarsın, kırgınlık büyür her şey yavaş yavaş yozlaşır ve ayrılırsınız. Hepsi bu.
You're unhappy, you blame it on the other person.
- Kimi suçlarsın?
- Who do you blame?
- Leon için beni suçlarsın.
- You'll blame me for Leon.
- Ya da beni suçlarsın.
Or you blame me.
- Anne oğlunu suçlar.
Mom blames son.
Babası da her zaman beni suçlar.
And his father always blames me.
Beyaz adamı suçlar, sonra gelip ona pislikmiş gibi davranır.
He runs, he blames the white man, and then he comes back and he treats him like dirt!
Birini suçlayacaksa beni suçlar.
If she blames anybody, she blames me.
Her şey için beni suçlar.
She blames me for everything.
- Ben... Tamam, seni suçladım.
- I didn't know you blamed me for it.
- Evet. Her şey için onu suçladım.
I blamed him for everything.
- Nasılsa onu bir kere suçladım.
- Somehow I got blamed for that one.
-Ayrı düştüğümüz için her zaman kendimi suçladım
I blamed myself for us getting separated.
23 Ekim 1996 tarihinde, 14:11 'de .. ...kalabalık bir asansörde osurdum ve bir savaş gazisini suçladım.
On October 23rd, 1996, at 2:11 p.m I farted in a very crowded elevator and blamed it on a war veteran.
- Sonra seni suçlayacağım.
- Then I will blame you.
Ve eğer yeniden seçim şansını bırakırsan, hayatımın her günü kendimi suçlayacağım, ve bir gün sende suçlayacaksın.
And if you give up your chance to run again, I will blame myself every day of my life, and one day, so will you.
Ve, ömrümün sununa kadar da onu suçlayacağım.
And, I will blame him for the rest of my life.
Yıllarca suçlayacağım.
I will blame you for years.