Gönderdiğin e-postada kitap kulübüne ev sahipliği yaptığını söylediğinde babana "doldurulmuş mantarlarım olmazsa olmaz" dedim. | When you emailed and said you were hosting a book club, I told your father "not without my mushroom caps you're not." |
"Bu önemli gıda maddesi bölgede bol bol bulunur ancak dikkat edin... Çünkü bu mantarlar kaynatılmazsa zehirlidir." | "This important foodstuff is plentiful in the region, but beware... because these mushrooms are poisonous unless boiled." |
"Ve kelimeler çürümüş mantarlar gibi ağzımdan dökülüverdi". | like moldering mushrooms." |
"İstiridyeler donmuş olabilir mantarlar bozulmuş olabilir ama mozeralla asla yanlış bir seçim olmaz," | Yeah, he'd say that the clams might be frozen, the mushrooms might be bad, but you can never go wrong with mozzarella. So... |
- "Bu mantarlar kaynatılmadığı hâlde zehirlidir." | "These mushrooms are poisonous unless boiled." |
- Az biraz uyuşturucu kafasında, mantarlar gibi. | It's meant to send you a bit trippy, like mushrooms. |