Ama daha karmaşık duyusal bilgileri kodlamak için... sistematik bir dil oluşturmamız gerekiyor. | But if we want to encode more complex sensory information, it's necessary to establish a systematic language. |
Biliyor musun, bu gün, bu nakliye hedef kodlamak. | You know, these days, they encode the shipping destination. |
Bu bir MICR makinesi, banka çeklerini kodlamak için kullanılır. | This is a MICR encoder a machine used to encode bank checks. |
Kızıl Bayrak onu iletişimlerinin bir kaçını kodlamak için kullanmış olmalı. | Red Flag must have used her to encode some of their transmissions. |
Çift sarmalın 64 kodondan oluşan bir alfabesi vardır, bu insan DNA'sını kodlamak için kullanılır. | The double helix has an alphabet of 64 codons, that are used to encode our human DNA. |
Bilgilerini oradan buradan çalarak oluşturduğum, son teknoloji genetik teknolojisi sayesinde, ...DNA'mı bir mikroçipe kodladım, ...ve bu mikroçipi de kuş çocuğun, kuş beynine yerleştirdim. | Utilizing cutting-edge genetics technology which I had pinched here and there l encoded my DNA on a microchip and set it into bird-boy's birdbrain. |