- Anlaşılan bu eleman benimle ilgilenmek istemiyor. | - This person does not want to deal with me. |
- Bebekle de benimle de ilgilenmek istemiyor. | He wants nothing to do with me or the baby. |
- Cumartesi, gelemem çünkü Sammy'le ilgilenmek için Silver buralarda olmayacak. | Oh,saturday,I can't do it because silver's not going to be around to help me with sammy. |
- Gerçek şu ki tüm yaptığım senin ayak işlerine koşturmak, telefonlarına cevap vermek, ve bebeğinle ilgilenmek ve ben bundan sıkıldım! | - The fact is all I do is run your errands, answer your phone calls, and take care of your baby and I'm sick of it! |
- Kendimi öldürmek zorunda olmadığım. Ben sadece kafamdan atmak için, Bilirsin,farklı şeylerle ilgilenmek gibi halterle çalışmak veya koşmak gibi. veya saçları kesmek falan tabi ilgilenen bir kadın varsa. | I see a stiff, one I didn't have to kill myself, I just get the urge to you know, do stuff, like work out or run around maybe get some trim, if there's a willing woman about. |
- Ben ilgilenirim, eğer sıkıntı olmazsa. | - I'll take care of it, if you don't mind. |
- Ben ilgilenirim. | - I can do it. |
- Bununla ben ilgilenirim. | Hang them in the windows! |
- Hayır merak etme, ben ilgilenirim bununla! | - No, don't worry, I'll take care of it! |
Ayrıca, ilgileneceğin evraklar nerede bilmiyorum ama eğer bulursan, bizim için ilgilenirsin değil mi? | Secondly, I don't know where the paperwork is, but when you find it, can you take care of it for us? |
Belki de yapı içini başka bir ürünle takas yapmakla ilgilenirsin. Belki de. | So maybe you'd be interested in some merchandise in exchange for the indoor? |
Belki de yapı içini başka bir ürünle takas yapmakla ilgilenirsin. | So maybe you'd be interested in some merchandise in exchange for the indoor? |
Ben melek işleriyle, sen de insan işleriyle ilgilenirsin. | I do the angel stuff. You do the people stuff. |
Bir proje üzerinde çalışıyorum, umarım sen de ilgilenirsin. | I'm doing a project, maybe you'll be interested. |
- Adamım okadar rahat davranmayıp olan bitenleri bana da anlatmazsa ilerideki 10 yılda kendisiyle ilgilenir. | - My man is gonna be handling himself for the next decade if he doesn't stop playing it so cool and tell me what he's up to. |
- Jeffries sadece soruların cevabı ile ilgilenir, nasıl yaptığımızla değil. | - Jeffries doesn't care how we get the answers, as long we do. |
- Marlin Mueller ilgilenir. | - Marlin Mueller does. |
- Sizin şu sendikacınız antikalarla falan ilgilenir mi? | - So your union rep... Does he, uh, does he collect anything antique-y? |
Bakın, bayan. Vergilerle karım ilgilenir. | Look, lady, my wife does the taxes. |
- Elbette ilgilendim. | - Of course I did. |
- Ne yapacağımı bilemedim, kızla ilgilendim. | It's okay. Come on out there. I didn't know what to do. |
-Onlarla ilgilenmemi söyledi ben de ilgilendim. | - He said to take care of 'em and I did. |
Annem öldüğünden bu yana onunla tek başıma ilgilendim | Well, it got you here, didn't it? I've been dealing with him all by myself ever since Mom died. |
Başka ne yapabilirdim ki... beni eğitmeye başladığında 16 yaşındaydım, Bruce... hareketli bir çocukken potansiyelim vardı ve şüphelenmedim bile... başka türlüymüş gibi yapabilirdim, ama seninle ilgilendim... endişelendim, | I am 16 years old when you started training me, Bruce. A punk kid with a smart mouth and potential I didn't even suspect. I may have pretended otherwise, but I looked up to you, worshiped you. |
Ben daha çok onun deniz üssümde ne yaptığı ile ilgileniyorum, Tobias. | I am more interested in what he was doing on my Marine base, Tobias. |