- Onun kaybını anlıyorum... - ama bu Kış Gündönümü'nü yasaklamak için bahane değil. | I understand his loss, but that's no excuse for banning Winter Solstice. |
- Vali Engler, Michigan'ın dünyanın intihar başkenti olmasını istemiyorsa eğer Devlet Yasama Organları ile bu durumu bir şekilde yasaklamak zorunda. | - Governor engler needs to push a ban through The state legislature-- something, anything-- Unless you want michigan to become |
Alayı yasaklamak onun beyninin bir ürünü. | The contraband regiment is his brainchild. |
Ama flört etmeyi, çıkmayı, gülümsemeyi, hayatınızın geri kalan kısmını birlikte geçirebileceğiniz birini bulma ihtimalini yasaklamak? | But to ban the flirt and the smile, and the date and the possibility of finding love? |
Beni tutuklayıp yasaklamak hiç de akıllıca bir iş değil. | Arresting and banning me is a stupid thing to do. |
Peki, Maui senin öldüğünü resmederse, ben de onun sağladığını yasaklarım. | Well, if Maui pictured you dead, I would ban his supply, too. |
TBS'deki tüm ödül törenlerinden seni yasaklarım. | ... I'll have you banned from every awards show... ...onTBS. |
Bu ayrım kesin bir şekilde devlet okullarında dini teorilerin öğretilmesini yasaklar. | This separation effectively bans the teaching of religious theories in public schools. |
II. Dünya Savaşı'nın alevleri Avrupa'yı kasıp kavururken BBC "Kasvetli Pazar"ın maneviyat üzerindeki etkilerini bahane ederek yasaklar. | With the flames of World War II fanning out across Europe, the BBC bans "Gloomy Sunday," citing concerns over morale. |
- Hastanemde kullanılmasını yasakladım. | I got them banned from my hospital. |
Beni rahatsız ediyorlar çünkü Facebook'u yasakladım. | They're bugging me because I banned some Facebook thing. |
Bir de üstüne oraya gitmeni yasakladım. | And then I actually banned you from going back there. |
Bu nedenle sana ve ailene, kaykay parklarımı ve hız trenimi yasakladım. Yasakladın mı? | That's why I had you and your family banned from all my skate parks and my roller coaster. |
Buraya gelmesini yasakladım. | I banned her from the apartment. |
Shea olmayacak. Ya da seninle konuşmasını da yasaklayacağım. | No Shea, or I will ban him from speaking to you too. |