| Example in Turkish | Translation in English |
|---|---|
| Birisini kollarını arkasına alarak tutmak, çocuk parkında kabadayılık taslamak için, iyi bir tekniktir | Holding someone's arms behind their back Is a good technique for a bully on the playground, |
| Kardeşine nasıl kabadayılık taslarsın? Kardeşinle tartışmamalısın bile! | How come you let your own brother bully you? |
| Bu yüzden herkes kütüphaneye kabadayılık taslar. | That's why everybody bullies the library. |
| Güven bana, çok kişiye kabadayılık tasladım. | Trust me, I have bullied a lot of people. |
| Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
|---|---|---|---|
| Danish | mobbe,plage | Dutch | ringeloren |
| English | bully | Esperanto | ĉikani |
| Finnish | kovistella, vittuilla | French | harceler |
| German | drangsalieren, kujonieren, mobben, schikanieren, schurigeln | Indonesian | menggertak |
| Italian | maramaldeggiare | Polish | zmaltretować, znęcać |
| Thai | กุมเหง, ข่มเหงคะเนงร้าย, ระราน, รามา | Vietnamese | bắt nạt, nạt |