Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
40 yıl hapse tıkılmak ister misin? | Do you want to go down for forty years? |
Benimle kümese tıkılmak hoşuna gitmediyse boş kompartıman var. Tut. | You don't like being cooped up with me there's an empty compartment. |
Burada birşeylerle uğraşınca kim Londra'da tıkılmak ister? | Who'd want to be cooped up in London when they could be up here? |
Kodese tıkılmak istemiyorum, Jean. | I don't want to go to jail, Jean. |
Kodese tıkılmak istemiyorum. | I don't want to go to jail. |