| Bak sonunda kim tünemek için eve döndü. | Look who's finally come home to roost. |
| Belki tünemek için karanlık bir yer arıyorlardır. | Might be looking for a dark place to roost. |
| Bütün civcivler tünemek için kümese dönecek. | All the little chickens will come home to roost. |
| Esmer Kırlangıçların da çağlayanlara dönme vakti. Binlercesi bir araya gelip tünemek için çağlayanın ardına dalıyor. | It's now that the dusky swifts also return to the falls, gathering in their thousands before plunging through the cascades to roost. |
| Karından bahsediyorsak eğer tavuklar anca tünemek için eve döner demek oluyor. | If we're talking about your wife, it means the chickens are coming home to roost. |
