- Tek yapmanız gereken tuşlamak. | All you have to do is dial. |
Ama şimdilik, konsolu çoktan etkisiz kıldın, yani Dünya'yı tuşlamak imkânsız. | But for now, you've already disabled the DHD, so it's impossible to dial Earth. |
Bir şey üzerinde birlikte çalışıyorduk bir yıldızın içinde geçidi tuşlamak üzerinde ve onu tanımaya başladım. | See, we were working together on this thing, the dialing from inside a star, and I got to know her. |
Bugünden itibaren 999'u tuşlamak acil servise ulaştırmayacak. | From today, dialling 999 won't get you the emergency services. |
Evet, Dünya'yı tuşlamak da öyleydi. | Yeah, well, so am dialing Earth. |
İsterseniz numarayı ben tuşlarım. | I'll even dial the phone for you. |
Hayır, sadece tuşlarsın. | No, you dial it in. |
Önce dahili numarayı tuşlarsın. | You dial their extension first. |
[Telefonu tuşlar] | [Phone dials] |
O gemideki insanlara yardım edebileceğin bir dakikanı daha boşa harcarsan... egon yüzünden .kendince istediğin kadar önemli olabileceğin çok yalnız bir gezegenin koordinatlarını tuşlayacağım. | If you waste one more minute which could be used to help the people on that ship because of your ego, I will dial the coordinates of a very lonely planet where you can be as self-important as you wanna be. |
Kovanların birbirine ateş açmaya başladığı anda biliyordum... birbirlerini havaya uçurmaları sadece zaman meselesiydi. Ben de uzay geçidine gittim ve güvenle inebileceğim bir adresi tuşladım. | Well, I knew when the hives started to shoot at each other, it am just a matter of time before they blew each other up, so I went to the space Gate and dialed an address where I could land safely. |
Numaranı tuşladım, "Ara'ya" basmak üzereydim. | Had your number dialed, am about to press "send." |
Peki, 911'i tuşladım, tek yapman gereken arama tuşuna basmak. | Okay, I pre-dialed 911, so all you have to do is press send. |
Yanlışlıkla tuşladım. | I dialed your number by mistake. |