- Ah, hadi ama. - Bu sunağın önünde tapınmak hoş olmaz mı? | Come on, don't you want to worship at a beautiful altar. |
- Sana hizmet etmek istiyoruz. - Sana tapınmak. - Seni beslemek. | We wanna serve you- - worship you- - nourish you. |
Acına tapınmak da nedir yani? | I just don't get all that worshipping your pain stuff. |
Ama ülkemi bir toplama kampı, halkımı esir haline getirmiş bir manyağa... diz çöküp tapınmak için... gözlerimin kör olması lazım. | But to turn my eyes blind that I must fall to my knees to worship a maniac who has made my country a concentration camp who has made my people slaves. |
Ayaklarınıza tapınmak için izin istiyorum. | I ask only to be allowed... To worship at your feet. |
Firavun olarak halkını özgür kılar, istediğin tanrıya tapınırsın. Böylece ben de sana tapınırım. | As Pharaoh, you can free your people, worship whatever gods you please, so long as I can worship you. |
Firavun olarak halkını özgür kılar, istediğin tanrıya tapınırsın. Böylece ben de sana tapınırım. | As Pharaoh, you can free your people, worship whatever gods you please, so long as I can worship you. |