Alerjiler, ilaçlar, daha önceki tanılar tedaviler. | Allergies, medication, previous diagnoses, treatment-- |
Bakmaya, testler yapmaya yanlış tanılar koyup, yanlış ilaçlar vermeye devam edecekler. Fakat sorunun ne olduğunu bulmayacaklar. | They'll keep looking, keep taking tests, keep giving false diagnoses, bad meds, but they won't find out what's wrong. |
Bir yanlış tanılar bataklığı... | It's a swamp of misdiagnoses. |
Okuduğum kadarıyla... Vulkan'ın her yerinde benzer tanılar konmuş. | From what l've been reading... similar diagnoses have taken place all over Vulcan. |
İnsanlara yanlış tanılar koyuyorsunuz, hafızalarını değiştirerek güç tesisine çalışmaya gönderiyorsunuz. | You're making false diagnoses, selectively changing what people remember and then sending them to work at the power plant. |