Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
- Biri saldırıya uğramak üzereyse, savunma için izin istemez. | -I apologise, My Lord. A man about to be attacked does not have to wait for permission. |
Bugün pek saldırıya uğramak istemiyorum. | Yeah, I don't feel like getting molested today. |
Gardımızı düşürmemizi istemiyorum, tekrar saldırıya uğramak istemiyorum. | I don't want us to be struck again. |
O kadar alçalınca saldırıya uğradım | As soon as I did that, I came under attack. |