# Aynaya baktığım zaman # saçımı taramak için | # When I look in the mirror # To comb my hair |
- Bıyığını taramak istiyorum. | -I just wanna comb your mustache. |
- Ice,bunu saçlarını taramak için kullanır. | Ice uses it to comb his hair. |
-Ölü yada diri onu yakalamak için, tüm alanı taramak zorunda kalacağım, efendim. | To capture the alien dead or alive, I'll have to comb the entire area, sir. |
Ama bunu saçını taramak için kullanma ve kadınlara tutamayacağın sözler verme. | Now, just don't use it to comb your hair and make promises to women you won't keep. |
- Senin için tararım. | - I'll comb it for you. |
Cumartesi günü gel, saçlarını tararım. | Come in Saturday, I'll comb it for you. |
Evet, temel olarak, arkaya tararım. | VINCE: Yeah, so basically, I backcomb it. |
Neyse, herhalde sakalımı tararım artık, ha? | Well, I guess I could always use it... to comb my beard, huh? |
Al, saçını tararsın. | Here, to comb your hair. |
Onu tararsın... | You comb her... |
Willow-tee, wallow-tee haydi, haydi, haydi saçını yılda bir defa tarar | She combs her hair But once a year She combs her hair But once a year Ristle-tee, rostle-tee Now, now, now |
- Her yerimi taradım. | I combed everything. Gupta! |
- Saçımı taradım. | I combed my hair. |
- İçindeki veriyi taradım. | I've combed through the data. |
-Hayır, sadece bu gece taradım. | No, I just combed it today. |
Araştırdım ve sokakları taradım, ve sonra parktaki o gün. | I searched and I combed the streets, and then that day in the park. |