| - Anne. Eğer mesaj bırakmak istiyorsanız, lütfen sinyal sesinden sonra konuşun. | If you want to leave a message for Anne or Martin, please speak after the tone. |
| - Arayan adam mesaj bırakmak istemedi. | He didn't want to leave a message. |
| - Bay Wagner şu an toplantıda, mesaj bırakmak ister misiniz? | Mr. Wagner is in a meeting. Would you like to leave a message? |
| - Bir mesaj bırakmak ister misiniz? - Evet, peki. | - You want to leave a message? |
| - Gitmeden önce bir mesaj bırakmak ister misiniz? | - Want to leave a message? |
| - Ben mesaj bıraktım. | - I left a message. |
| - Hayır, mesaj bıraktım ama aramadı. | No,i left a message.Haven't heard back yet. |
| - Kişisel hattına mesaj bıraktım. | I left a message on her personal line. |
| - Olur da yemeğe gelmek isterse diye, mesaj bıraktım. | . - I left a message for Helen in case she wants to join us. |
| - Söylediğim avukata mesaj bıraktım. | - I left a message with that lawyer. |
