Gözden kaybolmak (to disappear) conjugation

Turkish
8 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
gözden kaybolurum
I disappear
gözden kaybolursun
you disappear
gözden kaybolur
he/she/it disappears
gözden kayboluruz
we disappear
gözden kaybolursunuz
you all disappear
gözden kaybolurlar
they disappear
Future tense
gözden kaybolacağım
I will disappear
gözden kaybolacaksın
you will disappear
gözden kaybolacak
he/she/it will disappear
gözden kaybolacağız
we will disappear
gözden kaybolacaksınız
you all will disappear
gözden kaybolacaklar
they will disappear
Present continuous tense
gözden kayboluyorum
I am disappearing
gözden kayboluyorsun
you are disappearing
gözden kayboluyor
he/she/it is disappearing
gözden kayboluyoruz
we are disappearing
gözden kayboluyorsunuz
you all are disappearing
gözden kayboluyorlar
they are disappearing
Past tense
gözden kayboldum
I disappeared
gözden kayboldun
you disappeared
gözden kayboldu
he/she/it disappeared
gözden kaybolduk
we disappeared
gözden kayboldunuz
you all disappeared
gözden kayboldular
they disappeared
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
gözden kayboluyordum
I was disappearing
gözden kayboluyordun
you were disappearing
gözden kayboluyordu
he/she/it was disappearing
gözden kayboluyorduk
we were disappearing
gözden kayboluyordunuz
you all were disappearing
gözden kayboluyorlardı
they were disappearing
Present negative tense
gözden kaybolmam
I do not disappear
gözden kaybolmazsın
you do not disappear
gözden kaybolmaz
he/she/it do not disappear
gözden kaybolmayız
we do not disappear
gözden kaybolmazsınız
you all do not disappear
gözden kaybolmazlar
they do not disappear
Present continuous negative tense
gözden kaybolmuyorum
I am not disappearing
gözden kaybolmuyorsun
you are not disappearing
gözden kaybolmuyor
he/she/it is not disappearing
gözden kaybolmuyoruz
we are not disappearing
gözden kaybolmuyorsunuz
you all are not disappearing
gözden kaybolmuyorlar
they are not disappearing
Past negative tense
gözden kaybolmadım
I did not disappear
gözden kaybolmadın
you did not disappear
gözden kaybolmadı
he/she/it did not disappear
gözden kaybolmadık
we did not disappear
gözden kaybolmadınız
you all did not disappear
gözden kaybolmadılar
they did not disappear
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
gözden kaybolmuyordum
I was not disappearing
gözden kaybolmuyordun
you were not disappearing
gözden kaybolmuyordu
he/she/it was not disappearing
gözden kaybolmuyorduk
we were not disappearing
gözden kaybolmuyordunuz
you all were not disappearing
gözden kaybolmuyordular
they were not disappearing
Future negative tense
gözden kaybolmayacağım
I will not disappear
gözden kaybolmayacaksın
you will not disappear
gözden kaybolmayacak
he/she/it will not disappear
gözden kaybolmayacağız
we will not disappear
gözden kaybolmayacaksınız
you all will not disappear
gözden kaybolmayacaklar
they will not disappear
Present interrogative tense
gözden kaybolur muyum?
do I disappear?
gözden kaybolur musun?
do you disappear?
gözden kaybolur mu?
does he/she disappear?
gözden kaybolur muyuz?
do we disappear?
gözden kaybolur musunuz?
do you all disappear?
gözden kaybolurlar mı?
do they disappear?
Present continuous interrogative tense
gözden kayboluyor muyum?
am I disappearing?
gözden kayboluyor musun?
are you disappearing?
gözden kayboluyor mu?
is he/she disappearing?
gözden kayboluyor muyuz?
are we disappearing?
gözden kayboluyor musunuz?
are you all disappearing?
gözden kayboluyorlar mı?
are they disappearing?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
gözden kayboldum mu?
did I disappear?
gözden kayboldun mu?
did you disappear?
gözden kayboldu mu?
did he/she disappear?
gözden kaybolduk mu?
did we disappear?
gözden kayboldunuz mu?
did you all disappear?
gözden kayboldular mu?
did they disappear?
Past continuous interrogative tense
gözden kayboluyor muydum?
was I disappearing?
gözden kayboluyor muydun?
were you disappearing?
gözden kayboluyor muydu?
was he/she disappearing?
gözden kayboluyor muyduk?
were we disappearing?
gözden kayboluyor muydunuz?
were you all disappearing?
gözden kayboluyorlar mıydı?
were they disappearing?
Future interrogative tense
gözden kaybolacak mıyım?
will I disappear?
gözden kaybolacak mısın?
will you disappear?
gözden kaybolacak mı?
will he/she disappear?
gözden kaybolacak mıyız?
will we disappear?
gözden kaybolacak mısınız?
will you all disappear?
gözden kaybolacaklar mı?
will they disappear?
Present negative interrogative tense
gözden kaybolmaz mıyım?
do I not disappear?
gözden kaybolmaz mısın?
do you not disappear?
gözden kaybolmaz mı?
does he/she not disappear?
gözden kaybolmaz mıyız?
do we not disappear?
gözden kaybolmaz mısınız?
do you all not disappear?
gözden kaybolmazlar mı?
do they not disappear?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
gözden kaybolmuyor muyum?
am I not disappearing?
gözden kaybolmuyor musun?
are you not disappearing?
gözden kaybolmuyor mu?
is he/she not disappearing?
gözden kaybolmuyor muyuz?
are we not disappearing?
gözden kaybolmuyor musunuz?
are you all not disappearing?
gözden kaybolmuyorlar mı?
are they not disappearing?
Past negative interrogative tense
gözden kaybolmadım mı?
did I not disappear?
gözden kaybolmadın mı?
did you not disappear?
gözden kaybolmadı mı?
did he/she not disappear?
gözden kaybolmadık mı?
did we not disappear?
gözden kaybolmadınız mı?
did you all not disappear?
gözden kaybolmadılar mı?
did they not disappear?
Past continuous negative interrogative tense
gözden kaybolmuyor muydum?
was I not disappearing?
gözden kaybolmuyor muydun?
were you not disappearing?
gözden kaybolmuyor muydu?
was he/she not disappearing?
gözden kaybolmuyor muyduk?
were we not disappearing?
gözden kaybolmuyor muydunuz?
were you all not disappearing?
gözden kaybolmuyorlar mıydı?
were they not disappearing?
Future negative interrogative tense
gözden kaybolmayacak mıyım?
will I not disappear?
gözden kaybolmayacak mısın?
will you not disappear?
gözden kaybolmayacak mı?
will he/she not disappear?
gözden kaybolmayacak mıyız?
will we not disappear?
gözden kaybolmayacak mısınız?
will you all not disappear?
gözden kaybolmayacaklar mı?
will they not disappear?

Examples of gözden kaybolmak

Example in TurkishTranslation in English
Ama buraya gözden kaybolmak için, her şeyi ardımızda bırakmak için geldik.But we came here to disappear... .. to put it all behind us.
Bu gördüğüm gözden kaybolmak üzere olan kötü bir mucize mi yoksa? İçtenlikle yaptıklarımdan pişmanlık duymaya başladım.If so miraculously disappear in front of your eyes... did not suffer at all.
Dediğim gibi. Yapmak istediğim tek şey bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak.It's like I said, all I wanna do is finish this deal and disappear for good.
Eğer gözden kaybolmak istersen, bunu hızlı yapmak zorundasın.If you're gonna disappear, you've gotta do it quickly.
Okyanusa açılıp gözden kaybolmak isterdim.Get on the ocean and just disappear.
Kuleden kaçıp kalabalığın arasına karışarak gözden kayboldum... ve ayakları yorulana kadar yürüdüm.I ran from the tower, disappeared in the crowd... and walked 'til my feet gave out.
Ve ben de, sonu gelmeyen muayenelerin, tesrih ve deneylerin aşağılayıcılığının hüküm sürdüğü, ne olduğu belirsiz bir kampta gözden kayboldum.And I, too, disappeared deep inside a faceless camp subjected to the indignity of a forced life of endless examination dissection, experimentation.
Çıkınca da gözden kayboldum.When I got out, I disappeared, I didn't trust her.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

kahrolmak
down to
kaybolmak
get lost
kaydolmak
sign up
kaykılmak
do
kayrılmak
do

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'disappear':

None found.
Learning languages?