# Eğer numara yapmak zorunda kalacaksam hiçbir şey istemiyorum | # I don't want nothing if I have to fake it |
Artık numara yapmak zorunda değilsin. | You don't have to fake it anymore. |
Bu tür içgüdüsel tepkilerde numara yapmak zordur. | It's very hard to fake visceral reactions like that. |
Böyle bir numara yapmak istemeleri ne anlama geliyor? | The fact that they had to fake it says... what? |
Hep numara yapmak zorundaydım. | I had to fake it every time. |
Babanla güreştiğimizde, bazen numara yaparım. | Sometimes I fake it when I wrestle with daddy. |
Tamam, bundan sonra numara yaparım. | Fine, from now on I'll fake it. |
Bazen numara yapar. | Sometimes she fakes it. |
Bak dün gece her ne olduysa her noktasında numara yaptım. | Look, whatever happened last night, I faked every bit of it. |
Ben numara yaptım. | I faked it. |
Cennetten gelmiş bir melek gibi numara yaptım. | I faked the heavenly angel part. |
Evlenme teklif edeceğini anlayınca numara yaptım. Çünkü duygularını incitmeden ve kalbini kırmadan nasıl hayır diyeceğimi bilmiyordum. | I faked fainting when he proposed because I didn't know how to say no without breaking his tender, little, quivering heart. |
Sadece dün gece numara yaptım çünkü "Flip this House" finalini kaçırmak istemedim. | Okay, look, I only faked it last night because I didn't want to miss the finale of "Flip this House." |