| "Yukarıda bahsettiğim, bacaları andıran bölgeyi incelemek istiyordum." | "in order that I might examine the district mentioned above |
| (Ian izleri incelemek için ilerler.) | (Ian moves over to examine the prints.) |
| - Amacımız, güncel temaları incelemek. | - The point is to examine... |
| - Banka kayıtlarını incelemek için. | To examine the bank records. |
| - Ben de. ...çünkü gazı olan bir çocuğu incelemek için beni zorla yemeğimden ayırma ihtiyacı hissettin. | - Neither have I, because you felt the need to drag me away from my dinner to examine a kid with gas. |
| Aslında bazen ben sorunu açar, iyice incelerim. Zayıf noktaları bulurum. Sonra da sorunun köküne inmekten sakınmam. | You know, sometimes what I like to do is open up a problem, really examine it to find its weak points and then not be afraid to just attack it head-on. |
| Bir parça et alır ve incelerim. | I dig out a piece of flesh and examine it. |
| Seve seve incelerim. | I'd like to examine him. |
| Sonrasında gözlerinizi incelerim. | Afterwards, I'll examine your eyes. |
| Videoları taradıktan sonra kağıdı incelerim. | I'll examine the paper after I go through the videos. |
| Ve bu anlamların tüm bu parçaların üzerine nasıl dayatılmış olduğunu incelersin. | And you kind of examine how these meanings were, like, imposed upon these threads. |
| (Tegana, grubun lideri, onları inceler.) | (Tegana, the leader of the group, examines them.) |
| Bunları neredeyse mikroskobik ayrıntıda inceler. | He examines it in almost microscopic detail. |
| Etienne Jules Marey'in ona söylediğine göre kutsal adam inceler. | As Etienne Jules Marey asked him to, the holy man examines and surveys. |
| Koridorlarda hızla dolaşır Ve tüm yüzleri inceler | Down the corridor he paces And examines all the faces |
| - Annenin cesedini inceledim. | - OK, I've examined your mother's body. |
| - Ben de cesedi inceledim. | - I just examined the body. |
| - Büyük odadaki yastıkları inceledim kısa siyah saç dışında yani senin saçın dışında bir şey bulamadım. | I examined the pillows in the larger room-- I found nothing but short, dark hair-- your hair. |
| - Harry, müşerref Harry bu akşamki gösterindeki her detaya özel bir ilgi gösterdim tuzak kapısı kullanımına mani olmak için kullandığın halıyı az önce inceledim. | Harry. Honored Harry, I paid particular attention to every detail of your performance tonight, and I have just examined the carpet which is employed to prevent the use of trapdoors. |
| - Kimyasal olarak inceledim. | - Well, l chemically and instrumentally examined it. |
| Bugün hepimizi ilgilendiren bir soruyu inceleyeceğim. | I will examine a question today that interest us all. |
| Doktor Goodweather'ın talebiyle, cesetleri UV ışığıyla inceleyeceğim. | As advised by Doctor Goodweather I will examine the doby under UV light. |
| Kanıtı inceleyeceğim. | I will examine the evidence. |
| Kendim inceleyeceğim. | I will examine it for myself. |
| Verilerini inceleyeceğim. | l will examine your data. |
