Yuvarlanmak (to roll) conjugation

Turkish
23 examples

Conjugation of yuvarlanmak

Ben
Sen
O
Present tense
yuvarlanırım
I roll
yuvarlanırsın
you roll
yuvarlanır
he/she/it rolls
Past tense
yuvarlandım
I rolled
-
-
Future tense
yuvarlanacağım
I will roll
-
-
Present continuous tense
yuvarlanıyorum
I am rolling
-
-

Examples of yuvarlanmak

Example in TurkishTranslation in English
"Kokuda yuvarlanmak" deniyor.- It's... Oh. - It's called a scent roll.
* Biraz yuvarlanmak isterseniz arabamda *♪ If you want to roll in my Mercedes ♪
- Hayır, bir tepeden yuvarlanmak istemiyorum.-I don't want to get rolled down a hill.
- Ne için? Dink adlı bir çocukla kanepede yuvarlanmak için mi?Room to what, roll around on the couch with some boy named Dink?
- Onunla biraz daha yuvarlanmak?Want to roll around on the ground with him some more?
Ben yuvarlanırım.I'll roll over.
Bir cumartesi günü, onun maçı varken müzik mi dinler, kaplumbağa mı sever öğrenmek için veya elbiselerinin içinde yuvarlanırım diye gizlice odasına girdim.So one Saturday when he had a game I broke into his room to see what music he am into or turtles or roll around in his clothes, or whatever...
Seni uyarayım, yatakta yuvarlanırım.But I warn you, I'm a roller.
Yakult'la beraber yuvarlanırım ben de.I'll... I'll roll with yakult.
# Sen yollarda yuvarlanırsın ## Well, you roll on roads #
Müziğin için yuvarlanırsın, ta ki kokusu sonsuza dek üstüne sinene kadar!You roll around in a pile of music until the scent of music is on you forever!
Somurtmanla, gülmenle yerlerde yuvarlanırsın.You--you laugh, you sulk, you roll on the floor.
Çünkü geçmişe doğru yuvarlanırsın...'Cause you'll roll right past...
"Buzlar çukura doğru yuvarlanır o yüzden üçgen içinde kalır. ""The ice rolls down from the valleys so it's in triangles."
Bir tepeden yuvarlanır, bir sonrakine "zor" çıkar.That's right, rolls down one hill, can hardly get up the next.
Collins direksiyonu kırar, şarampole yuvarlanır.Collins swerves,rolls down the embankment.
Kaybeden yokuştan aşağıya çıplak yuvarlanır?Loser rolls down the slope naked?
Nelson nehre yuvarlanır, yerinden fazla uzaklaşır.Three. Nelson rolls down the creek, way past his mark.
Araba savruldu, birden kapı açıldı, yuvarlandım, yuvarlandım.The car shook; the door opened and I rolled and rolled.
Bir şeye uzanırken, yuvarlandım.I am reaching for something and I kind of rolled off.
Diğer tarafa yuvarlandım.I just rolled over to the side.
En kötüsü de orada kocaman bir çiş torbası vardı üzerine yuvarlandım ve patlayıp her tarafımı batırdı.The worst part am there am a big bag of pee and I rolled over on it and it like burst all over me.
Hey Allahım, Alt tarafı bi parça şeker düşürdüm sonra da tepeden yuvarlandım.God, I bent down to pick up a piece of candy and rolled down a hill.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

yararlanmak
benefit
yuvarlatmak
do

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'roll':

None found.
Learning languages?