Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Tek yapmamız gereken oraya yollanmak. Ardından iş tamamdır. | All we need to do is put a ride together to the bush... and we're in business. |
Uzayın dibine yollanmak istemiyorsanız tüm uzay İspanyol altınlarınızı elektronik olarak yollayın! | Electronically transfer your space doubloons... Afore I send thee to Davey Jarg's locker! |
Bulunduğum yeri kaybettiğim an tekrar linç edilmeye yollanırım ve ben de bunu yapamam. | The moment I lose my platform I get thrown back to the mob. And I'm not doing that. |