| " Eshab uyandırmak zorundadır ." | The "sleepers shall awaken". |
| "'Sevgili Calista. Seni uyandırmak istemedim. | Calis Honey, do not want wake up. |
| "Onun içindeki alevi uyandırmak için annenin ağzına gir." | "Enter the mother's mouth to awake her inner flame." |
| "Seni uyandırmak istemedim çünkü uyurken çok güzel görünüyordun" | "Didn't want to wake you, 'cause you looked so beautiful sleeping." |
| - 5 dakika sonra uyandırırım. | Five minutes and I'll wake you up. |
| - Ben diğerlerini uyandırırım! | - I awake the others ! |
| - Ben uyandırırım. | - I'm going to wake him up. |
| - Git dinIen biraz, uyandırırım. | -Get some rest, l'll wake you. |
| - Gitme zamanı geldiğinde seni uyandırırım. | I'll wake you when it's time to leave. |
| - İstersen beni uyandırırsın. | - You wake me up if you do. |
| 10 bin, rahatsız edilmek istemiyorum. Kıyamet bitince uyandırırsın. | He... 10K, Hold my calls, wake me up after the apocalypse. |
| Alo? Ne cüretle beni gecenin bir yarısı uyandırırsın? | How dare you wake me up in the middle of the night! |
| Anneni uyandırırsın. | You'll wake up Mommy. |
| Artık sen de yat, yoksa sonra beni uyandırırsın. | It's time to come to bed, or you'll wake me. |
| (Atın sesi Marco'yu uyandırır.) | (The sound of the horse wakes Marco.) |
| 6'da Ramu gelir ve sevgiyle beni uyandırır... | At 6 in the morning, Ramu arrives and wakes me up lovingly and... |
| Acı vücudu uyandırır. | Pain wakes the body. |
| Ama bitişik odalardaki herkesi uyandırır. | But it wakes up everybody in the adjacent rooms. |
| Ama tam 5 kez arka arkaya banyoya gitmen, hepimizi uyandırır. | But going to the bathrooms 5 times, wakes us all. |
| - 1944'ü unutmaması için ben uyandırdım. | - I woke him so he wouldn't forget 1944. |
| - Afedersin, seni uyandırdım. | - Sorry I woke you up. |
| - Bak, seni uyandırdım. | - Look, I woke you. |
| - Ben seni uyandırdım. | I woke you. |
| - Ben uyandırdım. | - I woke him. |
| - Bütün oteli uyandıracağım! | - I will wake up the hotel! |
| Eğer gitmeme izin verirsen seni uyandıracağım. | I will wake you if you will let me go. |
| Seni ben kendim uyandıracağım. | I will wake you up myself. |
| Seni uyandıracağım. | I will wake you up. |
| Öğlen saat 2'de tam 900 tane ruhu uyutacağım ve hemen ardından ölümden döndürmüşçesine bir anda uyandıracağım. | At roughly 2:00 P.M., I will put to sleep 900 souls, Whom I will wake up immediately afterwards, |
