Get a Turkish Tutor
to reach
"...ama biraz fantezi gibi, geçici ve ulaşmak imkansız."
"--but a little fantastic and fleeting and out of reach."
"...aşk, bitmemiş dayanma arzusuna ulaşmak için büyüdüğünde ya da dostluk çok güçlü olduğunda, ...bitecek diye korkmaya başlarsın,
"...so when love grows to reach the desire of unfinished endurance, or when friendship becomes so strong that it begins to fear its end,
"Brahim, hayallerine ulaşmak için iyilik yap" derdi.
He'd tell me, "Brahim, to reach your dreams plant your good deeds."
"Dans ederiz, hoplarız, tavana ulaşmak için."
"We dance, we prance... reach for the ceiling."
"Gökyüzüne ulaşmak zorundayız."
"We have to reach up the sky."
- Nasıl Jinny ulaşırım?
How do we reach Jinny? You're ghosts.
- Our Nehri'ne vaktinde ulaşırım.
- I will reach the Our River as planned.
- Sana nasıl ulaşırım?
-How can I reach you?
Altı hafta içinde sınıra ulaşırım.
I should reach the frontier in about six weeks.
# Bazen ulaşırsın en gerçeğe İnanmış gibi yaparak
# Sometimes you reach what's realest by making believe
- ...gökyüzündeki yakınlarına ulaşırsın!
- you reach for the sky!
Babam, yıldızı koymak için tepeye ulaşırken kendi hayatındaki yıldıza da ulaşırsın derdi.
Dad said, "As you reach to put the star up you're really reaching for your own star in life. "
Ben mi? Hastayı saygıyla tedavi edip onu dinlersen, anlamaya çalışırsan belki de ona ulaşırsın şeklinde radikal bir fikrim var.
I have this radical idea that if you treat a patient with respect, listen to him, try and understand, you just might reach him.
Bir gün öyle bir noktaya ulaşırsın ki, Ian, yarın hiç olmayabilir.
One day you reach a point and there is no tomorrow, Ian.
#Gökyüzündeki yumruğuyla...# #...zirveye ulaşır.#
With his fist high in the air... A real man reaches for the top!
10 saniyede saatte 200 km hıza ulaşır.
Within 10 seconds, it reaches 200km an hour.
5.000 kilometre aşağıda ise çekirdeğin sıcaklığı akla hayale sığmaz bir biçimde 7.000 dereceye ulaşır.
3,000 miles down, in the core itself, the temperature reaches an unimaginable 7,000 degrees.
8,000 milden fazla yol kattetikten sonra, soğuk akıntı ekvatora ve uzak takımadalara ulaşır...
Over 8,000 miles later, the cold current reaches the equator and a remote archipelago...
Ama bedenim doygunluk noktasına ulaşır ulaşmaz istediğin DNA özelliklerini alacaksın ve kalanını bırakacaksın.
But as soon as my body reaches the saturation point you will take the DNA features you desire, and discard the rest.
""Dibi olmayan bir bataklığa battım derinliklere ulaştım, yardım istemekten, bitkin düştüm.
I am sunk in the abysmal swamp where there is no foothold. I have reached the watery depths. The flood overwhelms me.
"Nihayet son durağa ulaştım."
Pshh. "Now I've reached my final destination."
"Rüyaların sonuna ulaştım"
"I've reached the end of dreams.
"Yolda geçen iki ayın ardından Tianquan bölgesine ulaştım. Çin takvimine göre sekizinci aydı, madeni paralar için gereken bakır Anka Dağları bölgesinden çıkartılırdı."
On 4th August in Chinese Calendar l reached the Tianquan district and Phoenix Mountains where copper is mined to min coins
# Hep hayalini kurduğum amacıma ulaştım #
# I'll have reached the goal I'm dreaming of #
- Ona ulaşacağım ve bu işi bitireceğim.
I will reach her... and put an end to this.
-Hayat olan her yere ulaşacağım.
- I will reach every corner of creation.
Fakat ulaşacağım.
But I will reach out.
O kadar fazla trend oluyorum ki yakında 'deneyüstülüğe' ulaşacağım.
I am trending so much that soon I will reach "trend-scendence."
Ona ulaşacağım.
I will reach him.