Sınırlamak (to limit) conjugation

Turkish
17 examples

Conjugation of sınırlamak

Ben
Sen
O
Present tense
sınırlarım
I limit
sınırlarsın
you limit
sınırlar
he/she/it limits
Past tense
sınırladım
I limited
-
-
Future tense
sınırlayacağım
I will limit
-
-
Present continuous tense
sınırlıyorum
I am limiting
-
-

Examples of sınırlamak

Example in TurkishTranslation in English
- Evet, güya vampirler ve kurt adamlar bir şaman güçlerini sınırlamak için onlara bu laneti yapana kadar ortalıkta rahatça dolanıyorlarmış.Vampires and werewolves used to roam freely Until a shaman put a curse on them To limit their power.
Beni de kendine benzetip hasarı sınırlamak istiyor.He wants to limit the damage by turning me into one of his own kind.
Beyler, konuşmamızı barış konusuyla sınırlamak zorundayız.Gentlemen, it is imperative that we limit our conversation to peace.
Biliyorum bu senin partin ama gerçekten müze insanı sayısını sınırlamak istiyorum.I know it's your party but I'd like to limit the number of museum geeks.
Bir keşe dönüşmeden morfin çekmenin anahtarı kendini günlük 30 miligrama sınırlamak.The key to doing morphine without turning into a junkie is to limit yourself to 30 milligrams a day.
-Benim de sınırlarım var.-l have limits.
Bak belli sınırlarım vardır. Çok iyi bir yardımcı için bile.You know, l have my limits, even for very good assistants.
Bana olan güveniniz için teşekkür ederim ama benim de sınırlarım var.Well, I thank you for your vote of confidence, but even I have my limits.
Bazı sınırlarım olmalı!I need limits.
Başlangıçtayım(sınırda). Ve evet, sınırlarım! )my limits (are at their limits!
- Bazı sınırlar vardır.- There are limits.
- Belli sınırlar dahilinde.- Within proper limits.
- Belli sınırlar içinde, evet efendim.Within obvious limits, yes, sir.
- Belli sınırlar?- Obvious limits?
- Bu oda sınırlar dışında.This room is off-limits.
- Endişelenme, ...gücünü sınırladım, Wraithlere yerimizi bildirmesin diye.- Don't worry. l limited the power. It won't transmit to the Wraith.
Zaten onu "şiddet kullanarak cinayet" ile sınırladım.I already limited it to a history of violent crime.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

sıfırlamak
reset
sınıflamak
classify

Similar but longer

sınırlanmak
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'limit':

None found.
Learning languages?