| Müşterilerinizden birini soruşturmak için buradayız. | We're here to inquire about one of your clients. |
| Azize Brenda Manastırı'nı Annie ile ilgili olarak soruşturdum. | I inquired at St. Brenda's about the girl, Annie? |
| Hastanede ailenizin Bayan Yukiko'nun sağlığı için gittiği doktoru soruşturdum. | I inquired at the hospital your family goes to about Miss Yukiko's health. |
| Polisten soruşturdum ve öğrendim ki beni bir yere gönderdiler ve iyi olduklarını öğrendim. | I inquired to the police, and I found out that... Well, they sent me to a place, and I found out they're all right. |
