| Bir çocuğu sakatlamak ne kadar zaman alır ki? | How long does it take to maim a kid? |
| Birini yakmak ya da sakatlamak gibi bir planım yok. | Tell henry it's my morning off. No plans to burn or maim anyone. |
| Onu öldürmek ya da sakatlamak isteyerek yapmadı. | He didn't mean to kill her, or maim her. |
| Vesta bazen mavi bir ışık ile kaplanırmış. Bunu yol şaşırtıp, sakatlamak veya öldürmek için kullanırmış. | Vesta am often enveloped in a blue halo of light, which she could control at will to disorient, to maim -- ohh -- or to kill. |
| Çalışma şekli sakatlamak, öldürmek değil. | Her M.O. is to maim, not kill. |
| - Peki, sadece sakatlarım. | - Okay, maiming only. - No! |
| Evet, sakatladım. | So I maimed. |
| Onu ben sakatladım. | I maimed her. |
| İşim buna bağlı. Ben sadece kendi şovumu sakatladım. | I just maimed the host of my own show. |
| Şimdi başımı yasladığım yeri mi sakatladım ben? | Now that I've maimed you, where am I gonna rest my head? |
