Planlamak (to plan) conjugation

Turkish
31 examples

Conjugation of planlamak

Ben
Sen
O
Present tense
planlarım
I plan
planlarsın
you plan
planlar
he/she/it plans
Past tense
planladım
I planned
-
-
Future tense
planlayacağım
I will plan
-
-
Present continuous tense
planlıyorum
I am planning
-
-

Examples of planlamak

Example in TurkishTranslation in English
"Ayrıca kanun dışı operasyonları, klimanın verdiği rahatlıkla planlamak da çok keyiflidir."And it's always nice to plan and execute illicit operations... in air-conditioned comfort.
"Evetahtakurusugetirdiğimiçin özür dilerim" demenin en iyi yolu fazlasıyla ihtiyaç duyulan Bir çalışma alanını planlamak olsa gerek.Whatbetterwaytosay "Sorry for bringing bedbugs into the house", than by pre-planning the design of a much-needed loft workspace.
"Kazmak, yıkmak, planlamak inşa etmek, kırmak, yeniden inşa etmek.""Shoveling, wrecking, planning, building, breaking, rebuilding."
# Süreyi, gününü planlamak için kullanabilir.It would give her time to plan her day.
- Ani fikir değişikliklerini... - ...planlamak gerek tabii.- Always good to plan spontaneous icebreakers.
"Başka planlarım var." dedin.'I have other plans.'
"Burada büyük planlarım var mı?" diye kendime sormaya başladım.I started to ask myself "do I have big plans here?"
"Kendimize Tebrikler!" Millet,bu parayla ilgili büyük planlarım varGuys, I got big plans for these winnings.
"Kız, senin için planlarım var."I got plans for you girl.
"Senin için büyük planlarım var." Hey, bekle."I got big plans for you."
Aileye sen söylemek istersin bir ziyaret mi planlarsın?You'll be... wanting to tell the family, plan a visit?
Biliyorum, sen her zaman önceden planlarsın.Now, I know you're always planning a hit.
Bir araba enkazını nasıl planlarsın?But how do you plan a car wreck?
Birini, aylarca planlarsın.One, you plan out for months.
Bu bir tatile benzer, gitmeden önce her şeyi planlarsın.It's kind of like when you go on vacation. You plan everything out.
"...cesetlerin aşağıya gönderileceği kaydırak var." Birkaç ay sonra planlar değiştirildi.Over several months the plans were altered.
"Adam planlar,Tanri Guler" diye bir sey duydun mu sen hic?Have you ever heard the expression, "Man plans, God laughs"?
"Büyük planlar" dan kastı...And by "big plans", don't you mean...
"Büyük planlar." Büyük planlarmış."big plans." "big plans." you know what?
"Büyük planlar."Big plans.
# Haftalardır uğraşıyorum, elimden geldiğince her şeyi planladım #I've worked for weeks planned everything within my power
- Ben planladım.- I planned it.
- Beni dinle, her şeyi planladım...- Listen to me, I've got it all planned--
- Bunları ben mi planladım sanıyorsun?You think I planned all of this? I don't.
- Bunu ben planladım mı dedin?- Did you say that you planned this? !
Bir girişim planlayacağım, Jim Hawkins, ve ikimiz de çılgınca kâr edeceğiz.I will plan a venture, Jim Hawkins, and we will both profit wildly.
309 kişilik Blackmoor ahalisinin 214'ünün bu meyhanenin 500 metre civarında ikâmet ettiğini düşünürsek bütün akşamı burada geçirmeyi planlıyorum.And seeing that 214 of the 309 residents of Blackmoor and its environs live within, what, 500 yards of this tavern, I was planning to spend the evening here.
Aslında bu işi tamamen bırakmayı planlıyorum.Actually-- I was planning on leaving the business completely.
Bak, hafta sonu için Vegas' a gitmeyi planlıyorum.You know. I was planning on driving to Vegas for the weekend.
Bir yıldır bunu planlıyorum.I was planning for a year.
Buraya geri gelip içki içmeyi planlıyorum.I was planning on coming back here and just getting a drink.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

oranlamak
do
plânlamak
plan
puanlamak
dapple

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'plan':

None found.
Learning languages?