Get a Turkish Tutor
to blush
"birçok çiçek, kızarmak için doğmuştur... çöl havasında çok hoş bir koku."
"Full many a flower is born to blush unseen and waste... its sweetness on the desert air."
Bu şekilde kızarmak ve morarmak yerine onunla konuşmaya çalış, yoksa biz gerçekten burada gülmeye devam edeceğiz.
If blushing and sighings your idea of talk, man, then we really need to work on your delivery.
Her zaman kızarırım.
I blush all the time.
Bakışını kaçırıp, kızarırsın.
You avert your gaze and you blush.
Daha ağzını açmadan yüzü kızarır.
He blushes before he opens his mouth.
Aslında kızardım da.
I actually...blushed.
O zaman ben kızardım, hatırladın mı?
And I blushed. Remember?
Yorgun bir bakış attı bana, utancımdan kızardım.
He gave me a tired look, I blushed.