| -I can't do storage again. -Yeniden paketlenip rafa kaldırılmak istemiyorum. | -I can't do storage again. |
| Demliğin kapağını kapatırsak buhar, kapağı kaldırır; kapak, kaldırılmak için tekrar tekrar geri düşer ta ki ısı veya su kalmayana kadar. | If we put a lid on the pot, the steam lifts the lid, which falls back down only to be lifted again and again until there is no more heat or no more water. |
| Gitmeden önce, başka kaldırılmak isteyen var mı? | Before I go, does anybody else need to be picked up? |
| Hariç bırakılmışların, umursanmamışların, üremelerine izin verilmemişlerin, tedavülden kaldırılmak istenenlerin, henüz "Bunları saklayalım" demeye cesaret edilemeyenlerin. | Those who've been excluded, for whom nothing is done, who shouldn't be allowed to reproduce, who should be taken out of circulation, of whom no one dares say yet: "Let's hide them." |
| Kendini sokaklara atıp, CIA çöpünü çaldı diye bağırmaya başlayınca polisler tarafından sabahın dördünde kaldırılmak istemiyorum. | I can't force her to take her meds. Well, I don't want the cops dragging me out of bed again at 4:00 a.m. because she's out in the alley yelling that the CIA is stealing her trash. |
| Güzel, uyku haplarını denemelisin... ama kendini öldürecek kadar vaktin olmaz bir saat içinde hastaneye kaldırılırsın... ve miden yıkanır. | Well, you could try taking sleeping pills... but you don't have enough to kill yourself... so you're just gonna be in the hospital... in about an hour, getting your stomach pumped. |
| Anestezi, beyine giden sinirleri engeller. Böylece acı hissi ortadan kaldırılır. | Anesthesia blocks the impulses to the brain so one doesn't feel the sensation of pain. |
| Buna kadeh kaldırılır öyle değil mi? | Well, this just calls for a toast, doesn't it? |
