Birkaç imza vermek için durdum, kaldırımda kan kaybından ölecektim. | I stopped to sign a few autographs And almost bled out on the sidewalk. |
Eli, yanında oturup imza vermek her ne kadar hoşuma gidecek olsa da, ...onların tek istediği sensin; | Eli, as much as it would gratify me to sit beside you signing autographs, you are the one they want; |
Kızlar, para imza vermek, kızlara şey yapmak... | Girls, money signing autographs, making the girls go-- |
Tam da eşim Betty'e birilerine imza vermek için ne kadar hevesli olduğumu anlatıyordum. | I am just telling my wife Betty that I am feeling an urge to sign an autograph. |
İmza almazsın, imza verirsin. | You don't get autographs, you give them. |
Bir imza verir misiniz? | Can we have your autographs? |
Oppa, bana beş imza verir misin? | Oppa, can you give me five autographs? |