# Senden hoşlanmak için başka bir yol Seni sevmek için başka bir yol | Another way to like you Another way to love you |
(Tanrım! ) Hoş bir kızdan hoşlanmak suç mu? | Is it a crime to like a pretty girl? |
- Ama hoşlanmak zorunda değilim. | - But I don't have to like it. |
- Bu biraz işte havalı feminenlerden hoşlanmak. | - That kind of... you know, like, high fem. |
- Hoşlanmak gibi hoşlanmak yani. Pierre Curie'nin Marie Curie'den hoşlanması gibi. | I mean like-like, like how Pierre Curie liked Marie Curie. |
"Masaj yapmayı ve yaptırmayı severim, sonra nazik oyunlara geçmekten hoşlanırım." | "I like giving and getting rubdowns "and then going into the mutual soft stuff." |
"Silahlar mı, paslanmaz çelik olanlarından hoşlanırım.." | "Guns, I like 'em stainless steel." |
"hello kitty" den hoşlanırım. | I like the hello kitty,by the way. |
"Çikolata tenli kızlardan hoşlanırım." | "I like dating chocolate girls." |
"çünkü birinin beni seyretmesinden hoşlanırım." | "because I like thefeeling of someone watching me. |
"Devam et, belki hoşlanırsın." | "Look, have a go. You might like it." |
"Görsen, ondan hoşlanırsın" dedi. | "If you see her, you will like her. " |
"Hangi sözcüğü duymaktan hoşlanırsın?" | Just like: "What specific word would you like to hear?" |
"Hayatta en çok neden hoşlanırsın?" | "What do you like most, really, in life?" |
"Ne tür bir hareketten hoşlanırsın, beyaz çocuk?" | "What kind of action do you like white boy?" |
"Shin-ae haç gerdanlıklardan hoşlanır." | Shin-ae likes cross necklaces. |
"Ölümcül Nadder kendinden emindir, kendisini yalamaktan ve sürekli tımarlanmaktan hoşlanır. | "likes to preen, very sure of itself, constant grooming." |
- Annem beni haberdar etmekten hoşlanır. | My mom likes to keep me informed. |
- Anoke Kişisel temastan hoşlanır, eh? | - Anoke likes the personal touch, eh? |
- Bundan hoşlanır. | - He likes that. |
"Babanı severdim." "Senden hep hoşlandım." "Her dakikayı seninle geçirmek istiyorum." Bunlar öldürücü şeyler. | "I loved your dad," "I always liked you," "I wanna spend every minute with you," That's killer stuff, |
"Bilmeni isterim ki, senden gerçekten çok hoşlandım, Sid." | "I want you to know I really liked you, Sid." |
* Bir kızı öptüm * * Ve bundan hoşlandım... * | # I kissed a girl and liked it # |
- Ama ondan hoşlandım. | - But I liked her. |
- Bayağı hoşlandım. | - I rather liked it. |
Bilirsin, eğer ondan hoşlanıyorsan, ben de ondan hoşlanacağım.... | You know, if you like her, I will like her. Eventually. |
İzninle tadına bakmak istiyorum yoksa beni tadından hoşlanacağım için kıskanıyor musun ? | By your leave, ma'am, I would sip her essence. Or perhaps you are jealous, afraid I will like the taste too much. |