Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Hazırlanmak (to prepare) conjugation

Turkish
25 examples

Conjugation of hazırlanmak

Ben
Sen
O
Present tense
hazırlanırım
I prepare
hazırlanırsın
you prepare
hazırlanır
he/she/it prepares
Past tense
hazırlandım
I prepared
-
-
Future tense
hazırlanacağım
I will prepare
-
-
Present continuous tense
hazırlanıyorum
I am preparing
-
-

Examples of hazırlanmak

Example in TurkishTranslation in English
"Cehennemin Bodrumu" filmine hazırlanmak için evinin bodrumunda bir hafta yaşadığın doğru mu?Is it true you lived in your house's crawl space for a week to prepare for "Hell's Crawl Space"?
"Elveda demeye hazırlanmak için yaşamak.""To live is to prepare for goodbye..."
"Neden mi geleceğe hazırlanmak için geçmişe bakmalıyız?"Why should we look to the past "in order to prepare for the future?
- Biliyorum ama yine de Standard buna hazırlanmak istiyor.- I know, but anyway, Standard wants to prepare for it now.
Aldığım davalara çok iyi hazırlanırım.I prepare my cases rigorously.
Eğer ölüm, bizim sevgimizin varış yeriyse Ben, memnuniyetle ölmek için hazırlanırım.If death is the destination of our love then I am prepared to die gladly.
Her gün sabahın 5'inde kalkıp, bir ihtimal bana bir sola verirler diye hazırlanırım.I get up at 5:00 in the morning just to get all of this prepared, in case a solo is thrown my way.
Mezuniyet balosuna daha 4 sene var, ama birisi bana onu sorarsa, kafamda bir şeyler olur ve sonra da hazırlanırım.My prom's not for four years away, but I figured if-- if someone asked me to his, then I should be prepared.
Orda hazırlanırım.That is where I prepare.
- Bunun için nasıl hazırlanırsın?- How do you even prepare for that?
- Çünkü gelecek sezon için hazırlanırsın.To prepare the next season.
Ama burada kalabilirsin. Benim himayemde yer içer gemilerimde çalışırsın. Bu sezona hazırlanırsın.But you can stay here, eat at my expense, work on my boats, prepare for the season.
Bölgedeki okullardan birine de girebilirsin. Marlborough'a mesela. Üniversiteye hazırlanırsın.Or, you could still enter one of the local schools, like Marlborough, and prepare for college.
Düşmanını ne kadar iyi anlarsan, savaşa o kadar iyi hazırlanırsın.The better you understand the enemy, the better prepared you are in conflict.
"Duraksıyor, ölüm kaçınılmaz diye düşünüyor ölmeye hazırlanır, şişmiş kabuğun içinde o mutlak yalnızlığında.""pauses, thinking death inevitable, "prepares to die in the absolute solitude of swollen husk.
Bir aktör hazırlanır. -Herkes de eleştirmen olmuş.An actor prepares.
Bu olağanüstü Roma mülkünde, X Marki'si konukları için hazırlanır.At his magnificent Roman estate, the Marquis of X prepares for his guests
Buz eridikçe taze aile, ayrılıp kendi yollarına gitmeye hazırlanır.As the ice melts the brand-new family prepares to go their separate ways.
Erkek aslan, dişi aslanın arkasında yerini alır ve aslanlığını sokmaya hazırlanır.The male lion positions himself behind the female and prepares to insert his lionhood.
# Bir silah satın aldım ve hazırlandım ## I'd buy a gun and be prepared #
- Bağış mı? - ...yapmaya hazırlandım ve sizler onların temsilcisi olduğunuzdan bağışı hemen şimdi size vermek için hazırladım olayın gerçeğine karşılık vereceğim. - Olayın gerçeğine karşılık mı?Since you're their representatives, I can tell you that I'm prepared, right now, to give you a James Madison.
- Başka şeyler için de hazırlandım.I've prepared in other ways.
- Ben hazırlandım.-I've prepared one.
- Doğrudan sorguya hazırlandım.- I've prepared the direct.
Biraz türbülans için hazırlanıyorum.Addons I was preparing for a low turbulence.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

hamurlanmak
do
hasırlanmak
do
hatırlanmak
do
hazırlatmak
prepare

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

harlatmak
do
hata yapmak
mistake
hayalinden geçirmek
spend the dream
haysiyetine dokunmak
touch the dignity
hayvanlaştırmak
do
hazırlamak
prepare
hazırlatmak
prepare
helâllik dilemek
wish helallik
hesap tutmak
keep an account
hesaplaşmak
settle up

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'prepare':

None found.