"Sabrınız için teşekkür ederiz. Uçağımız havalanmak üzere. " | "Thank you for your patience, the plane is about to take off." |
- ... Şehir havalanmak üzere. | - ... the city about to take off. |
Bayım, lütfen yerinize geçin, uçak havalanmak üzere. | Sir, please return to your seat, we're about to take off. |
F-16, havalanmak için izin bekliyorum. | F- 16, permission to take off. |
Hey. Bu çabuk kurumayacak, birlikte kuyruğu kavrarken benimle havalanmak zorunda kalabilirsin. | This doesn't start drying faster... you might have to take off with me biting the tail together. |
Uzaktan kontrol edilen bir Boeing 720 Edwards Hava Üssü'nden havalanır ve NASA tarafından yürütülen bir yakıt araştırması için yere çakılır. | A remote-controlled Boeing 720 takes off from Edwards Air Force Base, and is crash-landed by NASA for fuel research. |
Her zaman yaptığım gibi havalandım sonra birden bire tuhaf birşeyler hissettim ve rotam değişmişti. | I took off like I normally do, and then I started to feel weird, and... Then I am off course, and there am a missile lock on my plane. |
Sonra havalandım. | And took off. |
Taksiye atladım, uçağa bindim ve sonra havalandım. | I took a cab, got onboard and took off. |