Tanrının ışığına açılan bir kapı gibi görülebilmek için bu kafa karışıklığını ortadan kaldırmak istiyorum. | I wanna remove that confusion so that I can be seen as a vessel for god's light |
Yatak odası penceresinden görülebilirsin. | You can be seen from the bedroom window. |
- Manzara, gemi görülebilir? | - Lookout, the ship can be seen? |
Akıllara durgunluk veren mirasının izleri 'Uzaktan Kontrol'den neon ve florasan ışıklandırmaya kadar herşeyde X-ışınlarında güdümlü füzelerde ve hatta 'Stratejik Savunma Girişimi'nde dahi görülebilir. | His incredible legacy can be seen in everything from remote control to neon and fluorescent lighting X-rays guided missiles and even the Strategic Defense Initiative. |
Ama Eric, niyet ne kadar iyi olursa olsun görev dışı ilişkiler mahkemede çıkar çatışması olarak görülebilir. | But, Eric, as a rule of thumb, off-duty relationships, no matter how well intended, can be seen as a conflict of interest in court. |
Aslında, dedektif, ...küresel ısınmanın etkileri şu anda görülebilir, çünkü kameraya kaydediliyor. | In fact, detective, ...the affects of global warming can be seen right now, because they're being filmed. |
Bazı şeyler vardır ki ne kadar uzakta olursa olsun yine de görülebilir. | There are some things, which no matter how far they are... ..can be seen. |